top of page
Yazarın fotoğrafıSema Özpekmezci

Beslenme dedektiflerine isyanım var!


Her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes bir şeyin zararından bahsediyor. Ne yesek ne yapsak ‘’bu da şöyle zararlı’’ diyenler bol bol var maşallah. Çok merak ediyorum herkes bu kadar izole yaşayabiliyor mu?

O kadar küçük detaylara takılıyoruz ki ana tabloyu kaçırıyoruz. Bana gelen bazı sorularla örnek vermek istiyorum.

Yulafı rondodan geçirip küçültmek zararlıymış

Şöyle bir gerçek var. Doğadaki tüm besinleri doğal formunda yemek en sağlıklısı. Buğdayı tane olarak, elmayı elma olarak, domatesi domates olarak..Pişirilen, püre yapılan, ufaltılan herşey doğal halinden birşeyler kaybediyor. Vücudumuz onları sindirirken daha az enerji harcıyor ama bu yüzden yemek mi yapmayacağız? Yapmayın allahaşkına. Yulaf ezmesini biraz daha ufaltma ile azalacak yarar o kadar küçük ki. Siz paketli, işlenmiş ekmek tüketeceğinize yumurtanızın içine rondodan geçmiş yulaf koyarsanız burda azalan faydaya üzülmeyin. Ekmekle kıyasladığınızda yaptığınız tercihin güzelliğine sevinin.

Gece spor yapmak zararlıdır.

Spor yapmanın saati olmaz. Siz yeter ki yapın. Tabii ki sabah yapılan spor daha iyi oluyor, gün boyu metabolizmanız daha çok çalışıyor ama sabah yapamadık diye hiç mi yapmayalım? Vücudumuzu bundan mahrum mu bırakalım? Spor yapılırken nabız yükseldiği için bu yükselen nabzın uyku kaçıracağı söyleniyor. Zaten spor yapmanın zor geldiği bir toplumuz. Hop bu bahaneye hemen tutunuyoruz. Akşam yapılan spor uyku kaçırmıyor. Aksine hareket ettiğiniz için daha derin ve temiz uyuyorsunuz.

Kabartma tozu, karbonat kullanmayalım ama paketli bisküvi yiyelim

Kabartma tozu, paketli mayalar biraz kimyasal madde içeriyor. Buna söz yok. Kullanmasak ne kadar iyi olur aslında. Karbonat da kabartma tozunun görevini yapıyor ve daha masum bir seçenek ama onun da içeriği çok temiz denemez fakat evde yaptığımız krakerlerde, poğaçalarda, ekmeklerde kullanıyoruz. Bu sefer ‘’vay efendim kabartma tozu zararlı’’. Bana inanın evde faydalı bir unla kendi yaptığınız kabartma tozlu poğaça marketten aldığınız paketli sunta bisküviden, pastaneden aldığınız içinde ne olduğu belli olmayan yağlı, beyaz unlu poğaçalardan yüzlerce kat daha iyidir.

Örnekler bunlar gibi çoğalır gider. Bir de bunlar devamlı sosyal medyada yazılınca hepimizin kafası karışıyor. Sırf bu yüzden sağlıklı beslenmek çok komplike gözüküyor ve nereden başlayacağımızı bulamayıp tamamen boşveriyoruz. Devamlı bu detaylara takılanlar acaba kendileri bir fanusun içinde mi yaşıyor? Şu anda tükettiğimiz tüm sebze meyvelerde tarım ilaçları had safhada. Maalesef bizim çiftçimizde bunları denetlemek, az kullanmak gibi birşey yok. Tüm baklagiller ilaçlı. Kurubaklagil içinde en fazla tarım ilacını tutan yiyeceklerin başında geliyor.

Hayvan endüstri deseniz zaten içler acısı. Hayvanların beslendiği mamalar kimyasal dolu. Tavuklar oksijen almıyor, yürümüyor. Balıklar çitfliklerde hiç yüzemeden mama ile büyüyor vs vs..

Bence yulafın un haline gelince zararlı olmasını değil de bunları konuşalım.

Genel tabloda nasıl beslenmeliyiz?

  • En azından çiğ yenen herşeyi, tüm süt ürünlerini, tahıl ve kurubaklagilleri organik almaya çalışmanızı tavsiye ederim. Evet pahalılar biliyorum ama sağlık gittikten sonra milyonlarınız olsa geri getiremiyor. O gün AVM’de beğendiğiniz bir ayakkabıyı almazsanız, bir gece dışarıda az yemek yerseniz bir aylık normal sebze-organik sebze bütçe farkını zaten çıkartmış olursunuz.

  • Herşeyin doğalını yemeye çalışın.

  • İşlenmiş, paketlenmiş ürünleri evinize dahi sokmayın. Paket üstü okumayı alışkanlık haline getirin. Tuzlu ürünlerde bile şeker, glikoz şurubu var. Paketli ürünlerin hepsinde anlayamadığımız E’ler, koruyucu maddeler var.

  • Bol sebze, meyve, kurubaklagil tüketin. Kurtuluşumuz doğada.

Herşeyin en doğalını tüketin, daha da fazla detayını düşünüp kendinizi çıkmazlara sokmayın. Hayatınızından ve yediklerinizden zevk alın. %90 temiz beslendiğinizde %10 da kendinize şımarma payı bırakın ki devam edebilmek için gücünüz olsun.

Bugün biraz şikayet ettim ama uzun zamandır bunu yazmak istiyordum. Sizlerden o kadar çok soru geliyor ki kafa karışıklıklarını biraz aydınlatmak istedim.

Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim.

NOT : Bu yazım www.hthayat.com daki köşemde 14.07.18 tarihinde yayınlanmıştır.

1.062 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page