Adrenal Yorgunluk İyileşmesi
- Sema Özpekmezci
- 3 gün önce
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 saat önce
Herkesin merak ettiği konu Adrenal Yorgunluk iyileşmesi. Ben de geçtiğimiz aylarda çok zorlu bir şekilde bu süreci yaşadım. Şimdi şimdi iyileşiyorum. Benim parçaları birleştirmem, teşhisi koymam ve de kendimi iyileştirmem ortalama 1,5 sene kadar sürdü. Bu esnada en az 20 kitap okudum, bir sürü literatür taradım, bir sürü eğitim aldım ve hepsini birleştirdim. Yani benim toparlamam çok uzun zaman aldı. Şimdi sizlere en basit ve anlaşılır haliyle anlatacağım. Aramızda yaşayanlar varsa tepsi ile çözümü sunacağım. Bunu ancak yaşayan anlar, kimler yaşıyorsa hemen iyileşmesini canı gönülden diliyorum.

Adrenal yorgunluk, stres hormonu üreten böbrek üstü bezlerinin çok yorulması demek. Ya düşük kortizol oluyor (depresyon gibi hissedilebilir) ya da benimki gibi yüksek kortizol (anksiyeteyi tetikliyor). Kortizolün yüksek veya düşük olması tüm sistemi bozuyor. Beden enerji üretemiyor. Hep çok yorgundum, isteksizdim, uyuyamıyordum, yediğim yemekleri bedenim kullanmayıp yağ olarak depoluyordu. Çünkü sinir sistemim savaş-kaç modunda takılı kalmıştı. Hayatta kalmak için beden yağ depoluyor. Şükürler olsun ki sadece bunu yapmış ve ben o esnada fark ettim. Bunun daha ileri versiyonu hücresel dejenerasyon, yani kansere de açık hale gelmek. Bunların yanında adrenal yorgunlukta yaşanan diğer semptomları da aşağıda sıralıyorum.
- Ne kadar spor yapıp iyi beslenilse de bedenin yağlanması
- Regl düzensizliği
- Kan şekeri dengesizliği
- Beyin sisi
- Beyin kulaklardan çıkacakmış gibi bir basınç hissi (bende en çok bu vardı)
- Uykuya dalmada zorluk, gece 3'te uyanma ve tekrar uyuyamama veya sabah uyanamama
- Baş ağrısı
- Çok sık idrara çıkma
- Yorgunluk, enerjisizlik
- Hayata karşı isteksizlik
- Libidonun yerlerde sürünmesi
- Tatlı veya tuzlu aşermeleri
- Sık grip olmak
Bedenimdeki tüm yağları bir bütün gün ağlayarak kabul ettim. Beni korumaya çalışan bedenime müteşekkirim. Beni kimse anlamadı. Semptomlarımı kimse birleştiremedi. Ben yine kendi söküğümü kendim diktim. Teşhisi koydum, 24 saat tükürük kortizol testi yaptırdım ve teşhisim doğruydu.
Bu yaz IFM’den İleri Hormon Eğitimi aldım. Eğitimin ana başlangıç konusu buydu. Adrenaller konuşulmadan diğer hormonlara geçilmiyor bile. Fakat pratikte kimsenin bu bilgiyi kullanmaması üzdü. Amerika’da sadece bu konuda çalışan bir doktor buldum. Ona ömür boyu dua edeceğim. O beni anladı. 3,5 aydır bu iyileşme yolculuğundayım. Doktorun 1 senede alacağımı söylediği yolu 3,5 ayda aldım. Kendimi çok iyi hissediyorum. Her şey yavaş yavaş normale dönüyor.
Aslında baktığımızda “neler yaptım”dan çok “neler yapmadım” bu iyileşmenin özü. Hayatta stres yaratan şeyleri azaltmak, yerine bedeni ve sinir sistemini dengeleyen şeyler eklemek. Vücudun tekrar dengesini bulmasına yönlendirmek. Bu adımlar aslında o kadar basit ki, basit olduğu için çoğu kişi yapmayacak. Düşünsenize gün içinde 5-6 kez sadece durmak, dinlenmek, gözlerini kapatıp nefesini takip etmek. Ne kadar kolay, bir o kadar da zor.
Zihniniz zor çözümler arayacaktır. "Nereden başlasam?", "Hangisini yapsam?" diye bir karmaşanın içine düşebilirsiniz. Önce durmaktan başlamamız lazım. Komplike şeyler arayan zihnimiz zaten bizi hasta ediyor. Çözüm, inanın ki zor değil. Aşağıda bana gerçekten iyi gelen ve iyileşme yolculuğumda uyguladığım adımları paylaşıyorum.
1. Adım: Kan Şekeri Dengesi
Adrenal rahatsızlıklarda en önemli konu, kan şekerinin dengeli olması. Devamlı yükselip inen bir kan şekeri (tatlı, hamur işi, alkol, sağlıklı da olsa yüksek karbonhidrat beslenmek) beden için en büyük stres.
Bu rahatsızlığın beslenmesi Düşük Karbonhidrat Yüksek Yağ. Ben maça 5-0 önde başladım çünkü beslenmem zaten buydu. Baklagilleri de keserek tam düşük karbonhidrata geçtim.
2. Adım: Aralıklı Oruç
Oruç çok faydalı olsa da bu rahatsızlığa sahip olanlar için daha da tetikleyici çünkü oruç da beden için bir stres (diğer tüm rahatsızlıklar için hâlâ kadın bedenine uygun oruç döngüsünü destekliyorum).
Aralıklı orucu bıraktım. Gece yatarken 1 çay kaşığı hindistan cevizi yağı, 3-4 ceviz, 1 tatlı kaşığı tahin veya fıstık ezmesi gibi gece beni hipoglisemiye sokmayacak iyi yağlar aldım. Aynısını sabah uyanır uyanmaz da yaptım. Kahvaltımı en geç uyandıktan 1 saat sonra yaptım.
3. Adım: Ağır Sporu Bıraktım
Hemen hemen her gün yüksek ağırlıklı spor yapıyordum. Beden için faydalı olsa da, adrenal sorunlar yaşayanlarda yine stresi tetikliyor. Ayrıca beden enerji üretemediği için spor mevcut olan enerjiyi de emip tamamen tüketiyor. 4 ay sonra ancak şimdi yavaş yavaş yürüyüşlere bağladım.
4. Adım: Somatik Egzersizler, Yoga, Nefes ve Meditasyon
Bu kısım iyileşmenin en büyük adımı. Sinir sistemine "güvendeyiz" sinyalinin verilmesi lazım yoksa önceki 3 adım da işe yaramaz.
Her sabah 10 dk, her akşam 15 dk YouTube'dan Yoga with Kassandra kanalından, sabah ve akşam yogalarını yaptım. Gün içinde en az 5-6 kez, bir işten başka bir işe geçerken aralarda 5 dk durdum, nefes aldım, verdim, sakinleyip ondan sonra bir sonraki işe geçtim. Yemek pişirmekten, sofra hazırlamaya geçerken arada 5 dk dinlenmek, bir danışan görüşmesini bitirdikten sonra 5 dk dinlenmek gibi.
Her gün 15 dk sabah 15 dk akşam meditasyon yaptım. Gün içinde defalarca 3-5 dakikalık somatik egzersizler yaptım.
5. Adım: Hayat Uygulamaları
Sosyal medyayı bıraktım. Kendime daha çok vakit ayırdım. Haberleri takip etmedim. Her akşam, saat 21:00'de gece gözlüklerimi taktım. Sirkadiyen ritmimi bozan gece ekran kullanımını sınırladım. 22:30 gibi yatağa gidip, kitap okuyup, son meditasyonumu yapıp, uyudum. Sabah 7:30 civarı güneş ışığı ile uyandım.
6. Adım: Sabah Rutinleri
Kahve: Bir gün deselerdi ki güne kahvesiz başlayacaksın, güler geçerdim, hatta sinirlenirdim. Burada bana arada soranlar da oluyordu. “Glutenim yok, şekerim yok, alkolüm yok, hamurişim yok, kimse beni sabah kahvemden alıkoyamaz” derdim ve dedim de AMA bir kez daha gördük ki, büyük konuşmamak lazımmış. Gözümü açar açmaz kahveye koşan bir insan olarak kahve kortizolü çok yükselttiğinden sabah kahvesini bıraktım. Şu anda sadece öğlen 12-2 arası, sosyalleşmek için içiyorum. Her gün değil. Mayıs ayından beri güne ılık limonlu, tuzlu su ile başlıyorum.
İş: Ve yine o sabah kahvesi ile bilgisayar başına geçip çalışmaya başlardım. Bunu da bıraktım.
Sabah önceliğim meditasyon, Daisy ile yürüyüş, yoga ve sonra iş. Sosyal medyaya içerik üretmek, her an yetişebilmek konusunda kendimi parçalamayı bıraktım. Elimden geleni yine yapacağım ama herkese yetişemem.
7. Adım: Reçetem
Olmazsa olmaz, doktor tarafından yazılmış reçetem. Artık bir yaşam felsefesi olarak masamın üzerinde duruyor. Bütün bu adımların hepsini yaptım. Konuşmamı bile yavaşlattım.
Dinlen
Yavaşla
Hayır de
Yardım iste
Her şeye gönüllü olma
Herkesin her şeyi olma
Vagus sinirini günde 3-5 kez aktive et. (Ayrıca detaylı paylaşım yapacağım)
Her gün günlük olarak kovanda birikenleri boşaltmak için bunun üstünde çalış (Bunun örneklerini vermeye devam edeceğim). Benim kova çok doluydu ve senelerdir taşıyordu.
Sonuç olarak hala tam olarak iyileşmedim ama %80 iyileştim diyebilirim. Yaptığım en ufak bir geri çekilmede, unutmada, semptomları hemen, yine hissediyorum. Bu rahatsızlık benim hayatımın diyabetten sonraki dönüm noktası oldu diyebilirim.
Kendime yeni bir hayatı yaşama şekli çizdim.
Yukarıda da bahsettiğim gibi bu rahatsızlığın en iyi ve tek beslenmesi kan şekerini dengede tutan, hipoglisemi engelleyen DKYY beslenme. Hep derdim "Bu beslenme her şeye şifa" diye. Burada da yine başrolde. Benden öğrenmek isteyenler, 6 Santimetre-Düşük Karbonhidrat Yüksek Yağ Beslenme eğitimime buyurabilirler. Bedenin stresini söküp atan bir beslenme bu. Zaten geri bildirimlerde herkesin ne kadar mutlu hissettiğini okuyorsunuzdur. Benim zaten uzun zamandır beslenmem buydu.
Bahsettiğim semptomları yaşıyorsanız sizi hemen bunları yapmaya davet ederim. Ayrıca tükenmemek, adrenalleri çok yormamak, gereksiz kortizol üretimini durdurmak için de kadın-erkek, genç-yaşlı herkese önerimdir.
Sevgilerimle,
Sema
Comments