top of page
  • Yazarın fotoğrafıSema Özpekmezci

Farkındalıkla Beslenme yazı serisi 1

Uzuuun zamandır bloga yazı girmiyordum. Aslında Instagram'da devamlı yazıyorum ama burayı ihmal ediyorum. Bu ara buraya daha çok yazı gireceğim ki, kaybolmasın. Herkes istedikçe açıp okuyabilsin :) Farkındalıkla Beslenme/Sezgisel beslenme yazı serisine başlıyorum. Beslenme sadece yediklerimizden ibaret sanılıyor ama aslında o kadar geniş bir dünya ki. Saat hesabı, kalori hesabı, öğün hesabı, brokoli yedim, salata yedimden çok daha fazlası var burada. Bu seride tek tek anlatmaya çalışacağım :)

Açlık nedir? Açlık tipleri, doymak için ihtiyaçlarımız nelerdir, ne zaman, neler yemeliyiz. Bunların hepsi ama hepsi bütüncül açıdan. Farkındalıkla yemekten, duygusal yemekten, sezgisel yemekten, asıl beslenmenin ne olduğundan, beden sinyallerini takip etmekten, her şeyi anlatacağım. Eğitimlerimde geldiğim içime sinen bir noktadayım şu anda. Eğitim hayatı tabii ki durmaz ama şu anda istediğim tüm konuları kafamda harmanlayabildim. 5 senenin çabası istediğim yere gelmeye başladı. Hem yediğimiz besinler hem stres yönetimi, hem duygusal yemeyi hepsini kapsıyor. Öyle içime siniyor ki. Anlattıkça anlatıcam sizlere de. Burayı çözmeden hiçbir diyet, hiçbir beslenme listesi uzun vadeli olmayacak, yo yo’nun bir adım ötesine geçemeyeceğiz. Haydi başlıyoruz. 

Fiziksel bedenimiz tabii ki yemek, su, uyku, hareket, dinlenme ve rahatlama ihtiyacı duyuyor. Bunlar yaşamak için ana ihtiyaçlar. Bunlardan biri eksik kalınca halsizlik,  stress, yorgunluk, anksiyete ve depresyon hali olabiliyor. Bu eksikleri kapatmak için genellikle yüksek enerjili (şeker, börek, pizza, alkol gibi) gıdalar tüketiyoruz ama belki de o anda tek isteğimiz ‘’dinlenmek’’ ya da ‘’uyumak''. Asıl isteğimizin farkında olmadığımız için, kendimizi elimizin altındaki ilk enerji verici, yüksek şekerli, karbonhidratlı gıdaya boğuyoruz.  ''Şu andaki asıl ihtiyacım nedir'' sorusunu kendinize yöneltmenizi ve o ihtiyacınızı karşılamanızı öneririm.  Tüm hafta çok çalıştınız. İşteki tüm sorunlarla, müdürünüzle, yanınızda hiç susmayan iş arkadaşınızla boğuştunuz. Çocuklara baktınız, yemek yaptınız, eşinizi dinlediniz, trafikte kaldınız..kendinizle hiç ilgilenmediniz ve kendinizi şımartmadınız. Akşam yemeğinden sonra sizi devamlı çağıran bir buzdolabı veya kiler var. Her şeyi yemek istiyorsunuz ama yiyince de sorun çözülmüyor. Bu sefer ‘’bak yine beceremedin, zaten sen hep böylesin’’ gibi kendinizi suçlamalar ve yargılamalar başlıyor. Ondan sonra kartopu gibi büyüyen bir kısır döngü. Tekrar yeme, tekrar kızma, bedensel olarak şişme, patlama, sabah kıyafetlerinize girememe, işe yine sinirli gitme, yine yeme şeklinde yuvarlanıp gidiyor.  Halbuki asıl ihtiyacımıza bakmadık. Oradaki ihtiyaç kendinizi şımartacak/mutlu edecek bir şeyler yapmak. Belki eşinizle, partnerinizle, belki yalnız. Eğlenceli, sosyal, sakinleştirici. Bu açlık onun açlığı. Akşam yemeği yediniz ve  karnınız toksa ve hala kilere/buzdolabına gidiyorsanız, ‘’şu anda benim açlığım neye’’ diye lütfen kendinize sorun. Şimdilik burada bırakıp adım adım gitmeyi düşünüyorum. Bu konu, hikaye kendine yakın gelenler var mı? Yorumlara bu konuda sorularınızı yazarsanız ona göre devamı postlarda şekilleneceğim. Bu seri devam edecek.Postları 3 semafarkındalıklabeslenme altında toplayacağım. Şurayı çözersek yırttık :) Bu yaz aylarını size bunları anlatmaya ayırıyorum. Artık şekersiz/glutensiz nasıl besleneceğinizi öğrendiniz. Instagram hesabımda, blogda, kitabımda binlerce bilgi var. Sıra buralarda :)


400 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page