Yeterince iyi hissetmemek. Çağımızın en büyük sorunlarından biri. Kendimizi yeterince iyi bir anne, eş, evlat, çalışan vb. olarak göremiyoruz. Devamlı kendimizi eleştiriyoruz ve yetersizlik hissi içimizi yiyor.
Bu, sağlıklı beslenme çabamızda da aynı. Sosyal medya ve çok fazla bilgiye erişim imkânı bünyelerimizi bozdu. Örneğin ben her gün 16-18 saat oruç yapıyorum ama hafta sonu dengem bozuldu. Constantinos buradaydı ve akşam onunla kuru yemiş atıştırdım. 1 tane de muz yedim. Hiç adetim olmayan şeyler. Hele ki akşam meyve yemek. İçimde kendini yargılayan Sema hemen başladı konuşmaya. “Orucu bozdun, bu saatte bunlar yenir mi” Kendime yüklendiğimi fark ettiğim an, “1 saniye dur” dedim. Sen akşam yatmadan süt içip ananas yediğin halde diyabeti alt etmiş insansın! O zaman bu bilgilere erişim yoktu. Hatta bu bilgiler de yoktu ve gece şekerim düşmesin diye süt içip meyve yiyip yatardım, su anda korkuyla baktığım bu sisteme.
Sonuçta iyileşmedim mi? İYİLEŞTİM. E o zaman neden kendine bu kadar yüklenmek? Çünkü çok fazla bilgiden.
Hep mükemmeli arama sevdamız bizi yoruyor, yollarımızdan saptırıyor. Her zaman ama her zaman söylüyorum. Bizim amacımız “en iyiyi” yapmak değil. Zaten en iyi kime göre, neye göre? Bu çok değişken. Bizim amacımız elimizdeki “daha iyi” olanı seçmek. Eninde sonunda gece baklava yemedim, 1 tane muz yedim. (Bakınız burada şairin canı baklava istemiş. 🙈)
Yandık bittik mi, hayır... Sadece rafine şekeri, paketli gıdaları, rafine tahılları bırakarak bile iyileşmek/sağlıklı beslenmek mümkün. Hatta asıl anahtar burası. “Yok sebze suyu içemedim, yok antin kuntin tarif yapamadım, bilmem ne tozu kullanmadım, eliminasyon diyeti yapamadım, 16 saat oruç yapamadım” diye sağlıklı olamayacağız değil. Bunların hepsi makyaj. Doğaya dönüp, doğanın bize verdiği besinleri tükettiğimizde zaten 10-0 önde başlıyoruz.
Haydi elimizdekinin daha iyisini seçmeye çalıştığımız harika bir hafta olsun. Sadece beslenmede değil, her şeyde. İşte, alışverişte, ilişkilerde, aşkta... Hayatin her kısmında. Mükemmel olma çabası içinde boğulmayalım. İnsanız ve yaptığımız her seçim, aldığımız her karar bizim. Herkese mutlu haftalar.
Sevgilerimle,
Sema.
Aaaah ahhh ne mutluluk hemde ...
Aaaah ahhh ne mutluluk hemde ...
hep söylerim: cehalet mutluluktur! :))