Şu canım kapuskayı her sene bir kez post etmezsem içim rahat etmez çünkü kapuska yemeyene yediren bir tarif bu :)
Tarif demek ayıp olur da pişirme yöntemi diyelim. Ben senelerce kapuska yemedim, sevmiyorum diye. Tatsız, kokan, tuhaf bir şeydi benim için. Sonra, anlatacağım şekilde yapmaya başladım ve tam bir aşk.
Kıymalı veya kıymasız fark etmez. İki şekilde de efsane oluyor.
-Soğanı soteliyorum. Kıyma ekleyeceksem ekliyorum. Sonra bol acı biber salçası ve domates salçası ekliyorum. Bu sefer o kadar acı yapmışım ki, acısı burnumdan çıkıyor ama ben Antepliyim, bana bir şey olmaz 😀 Salçalarımı da Gaziantep’ten almıştım. -İncecik kıydığım lahanaları önce tuzla ovuyorum, böylece pişmesi çok kolaylaşıyor.
Lahanaları ekliyorum ve hiç su eklemeden, çevire çevire pişiriyorum. Benim için olayı değiştiren yer burası oldu. Kapuskaya su eklenince haşlanmış lahana gibi oluyormuş ve gerçekten tadı güzel olmuyor bence. Hiç su koymadan yavaş yavaş, kendi suyunu salıp çekince çok çok lezzetli oluyor. -Altı çok kısık olacak şekilde, uzun surede pişiriyorum. Hamur gibi de çok pişirmiyorum. Biraz diri bırakıyorum ve en sevdiğim yemeklerden biri oluyor :) En son tencerenin altını kapadıktan 2 yk elma sirkesi ve azıcık da nar ekşisi ekliyorum. Sonrası dans dans dans :)
Umarım beğenirsiniz. Herkese sağlıklı, şekersiz mutlu bir hafta dilerim.
Sevgilerimle,
Sema
Comments