top of page

Boş arama ile 469 sonuç bulundu

  • MBSR Mutlu Sonlar 2

    Eğitmenliğini verdiğim en kıymetli programlardan biri benim için MBSR Mindfulness Temelli Stres Azaltımı Programı. Yine sonuna geldiğimiz bir program, onlarla aramda o kadar güçlü bir bağ ve sevgi hissettim ki... Onların bu güzel düşüncelerini sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Y. O. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Kendimi ne kadar fazla yargıladığımın farkına vardım, aslında aşırı tepkilerim yokmuş, ben öyle değerlendiriyormuşum. Daha çok gözlemlemeye başladım. Kendime, çevreme bakış açım değişti. ''Şimdi dur bak bu olan mı, yoksa zihnin mi konuşuyor'' diyorum. Hayatta birçok şey yaşıyoruz, önemli olan akışa kapılmamak, akışta kalarak kontrol etmeyi öğrenmekmiş, bunu anladım (bilimsel açıklamalar ile) uygulamalar ile geliştirmeyi hedefliyorum. Görüşmek istemediğim insanlarla görüşmemeyi tercih edebilmeyi, okumak istemediğim kitapları, izlemek istemediğim filmleri, inatlaşmadan yarısında bırakabilmeyi hatta bunun doğal ve gerekli oldugunu, hatırası olan eşyalar ile vedalaşmayı hayatımda uygulamaya başladım. Programın akışı nasıldı? Muhteşemdi, uygulama ağırlıklı, çok zevkli ve eğiticiydi. Sekiz hafta çok çabuk geçti. Her haftanın görevlerini yerine getirmeye çalışarak, sonraki haftayı merakla bekledim. Grup içinde yaptığımız uygulama sohbetleri de çok eğlenceli geçti. İnziva ise anlatılmaz, yaşanır. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Herkese öneririm, bunun bir sınırlaması yok. Odaklanamayanlar, stres altında yaşayanlar ama ne yapacağını bilemeyenler, duygusal ve fiziksel bağımlılık yaşayanlar, MBSR hakkında fikir sahibi olmayıp nedir diye merak edenler, kendini tanıma yolunda bir adım daha atmak isteyenler, meditasyon yapmak isteyip bir türlü nereden nasıl başlarım diye düşünenler.... Bence herkes kendine bu programı hediye edebilir. Sema Hanım, bir programı daha birlikte güzelliklerle, yeni öğretiler ile bitirdik . Hayatıma kattıklarınız, samimiyetiniz, disiplin ve titizliğiniz, güleryüzle, neşeli yaklaşımınız için çok ama çok teşekkür ederim. Başlangıç formuna da yazmıstım, gerçekten çok samimiyim motivasyon kaynağımsınız. Ben bu şekilde yakın hissedebildiğim kişilerle birlikte yol alabilirsem hevesli oluyor, ögrendiklerimi daha kolaylıkla uygulayabiliyorum. Evimde, konforlu bir şekilde size ulaşabildiğim için çok mutluyum. Size ve Nur Hanım'a emekleriniz için teşekkür ederim, sağlık, huzur, neşe dolu güzel günler dilerim. S. A. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Öncelikle ilk ders benim için hayret vericiydi. Yaptığım ilk egzersizde yemek ve lezzet almak, sevmeden yediklerimi daha rahat yememi sağladı. Teşekkür ediyorum. Seviyorum dediklerime vakit ayırırken onu bile otomatiğe almışım fark ettiğimde çok şaşırdım. Gökyüzünü, ağaçları, kristallerimi ve çocukları seyrederken görerek bakıyorum. Artık daha çok ses duymaya başladım. Şehrin göbeğinde horoz sesi duymayalı çok uzun zaman oldu. Bir çok eğitim aldım, kendimde göremediğim bir şey vardı, döne döne onu arıyordum diyebilirim. Çok üzülerek öğrendim ki kendimdeki bir şeye değil, toptan kendime gözümü kapatmışım. Hiç sormuyordum kendime yapmak istiyor muyum? Hep yapmalıyım, bunu da yapmalıyım, bu kitabı okumalıyım, gitmeliyim, aramalıyım her şey görev. Severek yaptıklarımı da görev hanesine yazınca yük olmuş. Dün ilk defa bir yemek uydurdum, canım ne isterse onu kattım, ne saçmalıyorsun ananası pişirme demedim. Ben sevdim, kafi :))) Ayakta beden taraması muhteşemdi. İlk yaptığımızda “ayakta durmak için kendime yardım etmeliyim” dedim. Bundan sonra önce kendime yardım edicem. Sağ üst kolumda bir yırtık vardı, orası hala çok gergin. İlk defa ayakta beden taraması yaparken serbest bırakabildim ve artık yatarak yaptığımız yoga hareketinde omzum yere değiyor. Başlarken öncelikli konum stresti, dişlerimi sıktığım için sabahları çene ağrısıyla güne başlardım, damaklarım sızlardı artık kalmadı çok şükür. Bana kazandırdıkları bunun üzerine çıktı, mutluyum. :) Programın akışı nasıldı? Başka şekilde olabilir miydi bilmiyorum, her dersimizin içi doluydu. Aslında verdiğiniz dökümanları tekrar tekrar okuyup uygulamak, sindirmek bize kalmış. Bize bir anahtar verdiniz. Hangi kapıyı hangi anahtarla açacağımızı söylediniz. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Depresyonda olanlara, hayatın tadını çıkarmak isteyenlere, stresliyim diyenlere, nefes almak istiyorum diyenlere, hayatının monotonlaştığından şikayet edenlere, tekamülünü başlatanlara, bence herkese lazım :) G.A. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Öncelikle bu program sayesinde sıklıkla ruminasyon sarmalına düştüğümü, çoğu olguyu orada zihnimin içinde kendi kendime deneyimlediğimi fark ettim. Program devam ederken de program bittikten sonra da ruminasyon yaptığımı fark edip bunu durdurabilmeye başladım. Daha önce kaygı bozukluğu ve kronik depresyon teşhisi konmuş biri olarak özellikle geceleri yatakta, “Keşke ona böyle demeseydim”, “Acaba benim hakkımda ne düşündü?” “Keşke ona sinirlenip x kişisine bunu anlatmasaydım, ya şimdi x kişisi arkasından konuştuğumu duyarsa ve beni hayatından çıkarırsa?” “Keşke aldatmasaydım” “Keşke kullanmasaydım” “Acaba şöyle davransam hala beni sever miydi?” “Okulu bırakmasam şu an nerede olurdum?” “Ben nerede hata yaptım da bu yerlere düştüm?” gibi sorularla baş başa kalırdım. Bunları bastırmak için alkol veya madde kullanırdım. Bu sorular yeterince uzaklaşmazsa yemek yerdim, kendimden tiksinene kadar. Bunların dışında gün içinde özellikle iş yerinde sık sık haksızlığa uğradığımı düşünürdüm. Hala da düşünebiliyorum. Ama programdan sonra her haksızlığa uğradığımı düşündüğümde, “Şu an niye haksızlığa uğradığını düşünüyorsun? Karşındaki kişiden hangi beklentiler içerisindesin de hayal kırıklığına uğradın? Niye başkalarından seni anlamalarını bekliyorsun?” gibi sorular yölendiriyorum kendime. Öfke ve kin gibi hisleri farkettiğimde bunları da kabul etmeye özen gösteriyorum, önceden bu hislerle; alkol, sigara, madde veya başkalarıyla konuşarak baş etmeye çabalardım. Veya yine madde kullanımıyla; “Bugün çok zor bir gün geçirdim ve şimdi rahatlamam lazım” diyerek içimdeki kırgınlıkları veya öfkeyi bastırırdım,. Hiç bir şey olmamış gibi varsayıp uyuşmak, geceyi atlatmama yardım ederdi. Sabaha karşı ancak saat 4-5 civarı uykuya dalabilirdim. Mindfullnes eğitimi sürecinde nasıl olduğunu bile anlamadan akşamları işten eve geldiğimde madde, alkol veya sigarayı aramadığımı, yalnızlık hissinin git gide yok olduğunu fark ettim. Her gün ödev ve pratikleri yapmaya odaklanıyordum artık. MBSR’nin bendeki en büyük etkisi; sevdiklerim, ailem ve arkadaşlarıma karşı ne kadar beklenti içinde olduğumu fark etmem oldu. Durmaksızın annemin, babamın, kardeşimin, patronumun, sevgilimin, arkadaşlarımın benim için bir şeyler yapmalarını, beni düşünmelerini, arayıp sormalarını ve bana karşı anlayışlı olmalarını bekliyormuşum. Bunları programdan önce de biliyordum belki ama niyeyse kabullenemiyordum. Niyeyse kabullenmemek için ürettiğim bahaneler çok güçlüydü. MBSR’deki meditasyon ve pratiklerle sanıyorum ki kendime daha sık bakmaya başladım. Aynada gözlerimin içine de bakabilmeye başladım. Sabahları yataktan nefret ve bıkkınlıkla kalkmıyorum artık. Tabii, zaman zaman pratikleri uygulamak, yoga yapmak veya meditasyon için sakince koltuğa, sessizliğe uzanmak çok zor geliyor. “Yok, yapamayacağım bugün” diyorum. Ama her defasında yapmak için direniyorum. Program esnasında da yapamadığım pratikleri telafi ettiğime emin oldum diyebilirim iç rahatlığıyla. Bazen pratikleri yaparken çok ağladım; gözümün önüne gelen görüntüler, nefesimi kesen düşünceler, göğüs kafesimde ağırlık hissiyatına neden oldu. Bazen de “Hiç odaklanamadım, yapmasaydım yeriydi” dediğim meditasyonlar oldu. Başka başka şeyler düşündüğüm, işi gücü yemeği düşündüğüm meditasyonlar... Yine de her şeye ragmen, kendimi dinlememi ve gündelik hayatımın akışında beliren kin, öfke, nefret, hınç, kıskançlık veya hayal kırıklığı gibi negatif düşünceleri fark etmemi ve yüzleşmemi sağlayan bu meditasyonlar oldu. Her bir Mindful pratiğin ardından koca bir nefes alıp verdim ve “iyi ki” dedim. Programın akışı nasıldı? Program ilk haftalarda oldukça ivmeli, sonlara doğru da sessiz ve sükünetliydi benim için. Programın son üç haftası, yokluğunda ne yapacağıma ve hayatıma nasıl devam edeceğime dair düşünceler eşliğinde devam etti. Program boyunca - belki de yalnız yaşadığım için – programı önceliğim haline getirdim. Mesailerimi azalttım, geceleri 4-5 yerine 11-12 gibi uyuyup sabahları 7-7.30 gibi uyandım. Her hafta dersleri büyük bir hevesle bekledim ve çok uzun zamandır hayatımda hiç kimseyi veya bir olayı bu kadar hevesle beklememiştim. Duygu durumlarımız, insan zihni ve bedeni hakkında öğrendiklerim de her hafta beni oldukça şaşırttı ve hafta içinde öğrendiklerimi gündelik hayatta deneyimlemek ve gözlemlemek her şeyi daha da sürükleyici kıldı sanıyorum. Derslerin içerikleri oldukça anlaşılırdı. Sema Hanım’ın anlatımı, ders dışında maillere ve mesajlara cevap vermesi, desteğini her an üzerimizde, yanımızda hissettirmesi gerçekten inanılmazdı. İnsanlığa olan inancımı değiştirip dönüştürdü. Beylik laflar etmek istemiyorum ama gerçekten Sema Hanım’ın güzel güler yüzünü her hafta görmek, bu müfredatı ondan ve onun örnekleriyle öğreniyor olmak gerçekten yüreğimdeki ağırlığı aldı götürdü ve ferahlattı beni. Gerçekten Sema Hanım şifa oldu bana. O, iyi ki var… Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Kaygı bozukluğu, depresyon, obsesif davranış bozukluğu yaşayan herkese öneririm. G. B. ve E. B. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Zihnimdeki seslerden, hikayelerden, yargılardan, suçlamalardan kurtulup, anı yakalayabilmeyi ve merakla kalbime dönebilmeyi deneyimlemeye başladım. Ani tetiklenmelerim ve tepkilerimde altta yatan  ihtiyacımı görebilmeyi, duyabilmeyi ve özüme dönebilmeyi hayatımda yaşıyorum. Bu programla birlikte duygularımın farkına vararak, çatışma, kaos, stres anlarında “bir dakika” diyebilmeyi ve anın farkına vararak, kendime “her şey yolunda” mesajını verebilmeyi öğrendim.. Programın akışı nasıldı? Programın akışı haftalık olarak oldukça detaylı planlanmıştı ve zamanlaması ile uyumlu bir şekilde uygulandı. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Kafasındaki iç seslerden yorulmuş, kendi benliğine, içten gelen gücüne ve hayat ile derin bir bağ kurmak isteyen, hayatına merak ve farkındalıkla bakabilmeyi isteyen herkese öneririm. D. R. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Ben şahsen bir değişiklik olmayacağı algısıyla başladım çünkü benim gibi çok fazla anlık duygu değişimi yaşayan , her şeyi kafaya takan, mükemmeliyetçi bir kişiliğin haftada 2 saat deneyimle nasıl değişime uğrayacağına pek olasılık vermedim ama öyle olmadı. Şahane bir deneyimdi baştan sona. Öncelikle bedenimle kafam arasındaki kopukluğu daha net anladım. Beni bir düşünceden baska onlarca düşüncelere savuran beynimle daha iyi arkadaş oldum ve ona ''hayır bir saniye o öyle degil, aslında böyle'' diyebiliyorum. Algılarımı daha net ayırt edebiliyorum. En önemlisi daha önce ara sıra olan meditasyonlarımı her gün ister 5 dk. ister 30 dk. yapabiliyorum çünkü kendime iyi geleni MBSR sayesinde öğrendim. İyi ki bu tohumu ektiniz Sema Hanım, o tohuma çok iyi bakıp, büyüyüp, sağlıklı köklü bir çınar olması içinde elimden geleni yapacağım çünkü ben daha mutlu bir birey olmayı öğrenmenin mümkün oldugunu öğrendim artık. Gereksiz düşüncelerin beni yanlış algılara taşımasına daha az izin vermiyorum artık. ANdayim ve bunu sık sık yapabilmek harika. Programın akışı nasıldı? Gayet dengeliydi, gerek teorik bilgiler gerekse bol pratik yapma imkanı ve katilimcilarla break-out molaları güzel bir dinamik oluşturdu. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Eğer kaygılıysanız, her şeyden nem kapıyorsanız ve bunu çok içselleştirip üzerine yorumlar katan bireyseniz, bazen her şeyin en karamsar sonuçlarına odaklanıyorsanız, mükemmeliyetçiyseniz, kılı kırk yarıyorsanız, her şeyi hızlı yapıyorsanız, zamanla yarışıyorsanız , hep başkaları acaba ne der diye düşünüyorsanız, kendi değerinizi önemsemiyorsanız, stresin sindirim sisteminize yaptığı zararın farkında ama çözüm bulamıyorsanız, daha dingin ve huzurlu bir birey, anne, eş, arkadas vs olmak istiyorsanız MBSR size bu yolda ilk ışığı tutacak sonrası sizde :) F. C. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Bu programla birlikte yaşamsal farkındalığımın arttığını hissediyorum, ''Şu anda neye ihtiyacım var ve şu anda iyi olan ne'' sorularının cevabını rahatlıkla bulmama vesile oldu. Ayrıca Sema Hanım'ın program boyunca doğru yönlendirmeleri bu ve buna benzer programlara inancımı arttırdı. Programın akışı nasıldı? Daha önce katılmış olduğum, başka bir uzmanın hazırladğı MBSR programına göre daha uygulamaya yönelik bir program oldu. Bu programda Sema Hanım yüksek bilgi düzeyini özverisi ile birleştirerek MBSR programını inanılmaz farklı bir boyuta taşıdı. Bilginin davranışı değiştirmediğini, ancak duygu ile köprülendiğinde değişime ve davranışa dönüştüğünü bu programda açık şekilde yaşadım. Akış detaylı ve sistematik bir şekilde öncesinde ve esnasında bizlerle paylaşıldı. Zor ve kişisel deneyime odaklı bir program ancak bu kadar sadeleştirilip ve netleştirilebilirdi. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Zihni karışık, biraz sadeleşmeye, kendi, içine dönmeye ve anı yakalamaya ihtiyacı olan herkese öneririm. Bu güzel sözler için katılımcılara teşekkür ediyorum. Yeni gruplarda, yeni kişiler ve dönüşümlerle görüşmek üzere diyorum. :) Sevgilerimle, Sema

  • 3'lü Eliminasyon ile Tazelenme Mutlu Sonlar 4

    En sevilen programlarımdan biri 3'lü Eliminasyon ile Tazelenme Mutlu Sonlar devam ediyor. P.T. Bu programa başlarken hedefiniz ne idi? Bu programa başlarken kendime şunu söylediğimi çok net hatırlıyorum: “Bedenimi arındırmaya ihtiyacım var.” Ben 26 yaşındayım, kurumsal bir işim var. Tüm gün neredeyse ofisteyim. Vejetaryenim. Yaklaşık 7 senedir PCOS ile yaşıyorum. Zaten yedi sene önce doktorumun tavsiyesiyle sizi tanıdım. Bana isminizi bir not kağıdına yazmıştı ve ''Sema Hanım nasıl besleniyorsa, onu örnek al, iyileşme bütüncüldür'' demişti. O yıllarda sadece sosyal medya hesaplarınızı takip ederek yaklaşık 10 kilo verdim ve inisülin direncimi gerilettim. Ancak bu zamana geldiğimizde bir mentora ve grupla hareket etmeye ihtiyacım olduğunu fark ettim. Diyet değil dedim herkese, beslenmemi düzenliyorum. Daha basit ve karmaşık olmayan, besleyici şeyler yemeyi öğreneceğim ve sabahları dinç uyanacağım. İşte hedeflerim bu kadar basitti. Program, hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı oldu? Haftalık yemek yapma, önceden hazırlıkla temiz beslenme sürecini kolay yürütme gibi konularda beni ayağa kaldırdınız. Ne yumurta yiyebiliyorum, ne et. Klasik tencere yemekleri bakliyatlara bir de sağlıklı yağlar ekledim. Hep bu mantıkla gittim ve tariflerinizden çok faydalandım. Ne programa başlarken ne de bitiminde vücudumu ölçmedim veya tartılmadım. Aslında yapmak istedim ama evde ne tartı vardı ne ölçecek bir şey. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim, yediğim şeyleri tercih etme hakkım olduğunu ve hayır demenin o kadar da zor olmadığını hatırladım. “Hayır, bunu yemeyi tercih etmiyorum. Mümkünse içinde ne olduğunu bildiğim şeyleri yemek ve tam anlamıyla beslenmek isterim. “ İzmir'de tam ot mevsimi, bildiğiniz üzere, siz bana çevremdeki zenginliği hatırlattınız. Program biterken kendinizde gördüğünüz fiziksel ve davranışsal değişimler nedir? Ölçülerimi bilmiyorum ama artık sabahları elim yüzüm şiş uyanmıyorum ve aç olup olmadığımı daha net ayırt edebiliyorum. Atıştırmalık ihtiyacım neredeyse yok gibi. Cildim parladı. Kıyafetlerimin içinde daha rahatım ve yedikten sonra pişmanlık hissi kalktı, sofradan hafif kalkıyorum. Bu programı kimlere önerirsiniz? Bu program bedenini, zihnini arındırmak isteyen, yemeğe karşı bakış açısını değiştirmek, hafiflemek, sofradan mutlu kalkmak isteyen herkese öneririm. A.A. Merhaba, bu programa başlarken hedefim, beynimdeki “sağlıklı beslenmem lazım, her şeyi biliyorum ama neden uygulayamıyorum; ne yesem; ne zaman yesem; 16 saat açlık mı doğru, günde 6 öğün mü beslenmeliyim vs..” karmaşasını önce düzene, sonra hayatıma sokabilmekti. İlk canlı yayında, güleryüzlü samimi ve dolu dolu anlatımınızla bunu başardım ve doğru yola ilk adımımı attım. Bugün programın son fakat benim yeni, enerjik, yemeklerle ve bedenimle barışmış hayatımın ilk günü. Bu programı, hayat telaşıyla ve sosyal medyadaki bilgi kirliliğiyle bedeninin ve ruhunun sesini kaybeden her kadına öneriyorum, kendinize bu hediyeyi vermeli ve beyninizdeki beslenme karmaşasını sonlandırmalısınız. Her hafta yaptığınız canlı yayınlarınızla, her gün atlamadan gönderdiğiniz, hayat boyu dönüp dönüp okuyacağım kıymetli dokümanlarınızla yolumu aydınlattığınız ve beni bir çıkmazdan kurtardığınız için çok teşekkür ederim. Bu yazıyı tüm danışanlarınızla paylaşabilirsiniz, yaşadığım deneyimi herkesin yaşamasını isterim. Sema Hanım, sayenizde inanılmaz huzurlu bir üç hafta geçirdim. O gülen yüzünüz, bildiğiniz her şeyi atlamadan anlatma çabanız, yormadan, üzmeden orta yolu bulmaya çalışarak herkese yardımcı olmaya çalışmanız, ara ara verdiğiniz psikolojik telkinlerinizle bu seminer benim hayata, bedenime bakış açımı değiştirdi. Her kadın kendine bu üç haftayı ayırmalı ve hayat telaşıyla kaybettiği bedeninin ve ruhunun sesini tekrar duymaya başlamalı diye düşünüyorum. Hayat telaşında yolumu kaybettiğimde, programlarınıza katılıp doğru yola dönebileceğimi bilmenin verdiği güvenle size çok teşekkür ediyor, tekrar görüşmek üzere diyorum. Kendinize iyi bakın. G.Y. Bu programa başlarken hedefiniz ne idi? Biz çok sağlıksız beslenen sürekli abur cubur tüketen bir çifttik. Sağlıklı beslenmeye adım atmak istiyordum ancak bir türlü başlayamıyordum. İki şey beni motive etti: 1.si 1,5 yaşındaki kızımın düzenle beslenen bir ortamda büyümesini istemem ve onunla aynı yiyecekleri yememizin gerekliliği. 2.si de eşimin son zamanlarda düşmek bilmeyen tansiyonu beni çok korkuttu. Her sabah baş ağrısıyla uyanıyordu ve sağlığı kötüye gidiyordu. Son olarak da ikimizin de kilo vermesi gerekiyordu bence. Program, hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı oldu? İkimiz birlikte böyle bir yola başlayınca her şey daha kolay oldu. Evde sağlıklı yemekler pişmeye başladı. Çeşitlilik oldu. Program biterken kendinizde gördüğünüz fiziksel ve davranışsal değişimler nedir? Ben kendim için standart bir sağlıklı beslenme programında gibiydim. Gluten ve süt ürünlerini kesmenin ekstra bir getirisi olmadı bende. Kilo verdim ve küçüldüm 3 haftada tabii ki. Ama eşimin tansiyonu düzene girdi, horlamaları kesildi ve bunlar daha ilk hafta bitmeden gerçekleşti. Müthiş değişiklikler bence. Geri tanıtım yaptığımızda süt ürünlerini tolere edemediğini gördük. Henüz gluteni geri tanıtmadık. Eşim yaklaşık 7,5 kg vermişti 3. haftanın sonunda. Bu programı kimlere önerirsiniz? Sağlıklı olmak isteyen herkese öneririm. Uygulaması çok kolay, lezzetli yeni yiyecekler keşfediyor insan. Eklemek istedikleriniz… Bilgi birikiminizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Tariflerinizle yeni lezzetler keşfettik. Instagram’dan takip etmek yeterli olmadı benim için. Bir programınıza katılmak sizinle birlikte yol almak çok keyifliydi. Başka programlarınızda görüşmek üzere. Sevgiler… A.B. Bu programa başlarken hedefiniz ne idi? TİP 2 diyabetli biri olarak ilk hedefim şekerimi düşürmekti. Endokrin kontrolünde şekerim 125- 160 arası gidip gelirken şekerim açlık 94 - 105 arası tokluk 105 - 120 arasına düştü. Bununla beraber farkında olmadan kilo vermeye başladım. 96 kilo başladığım programa 90.2 ile devam ediyorum ama kilo vermem de yetmedi program öncesi ölçümlerim bel 105 iken şuan 99 oldu programa. Başlama amacım kilo vermek değil değerlerimin düşmesiydi ve ikisinin bir arada olması beni çok motive etti. Mayıs ayında kan tahlillerimi yapacağım ve size başarımızın sonuçlarını iletmekten mutluluk duyarım. Program, hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı oldu? Ben ikinci kez eliminasyon deniyorum, ilkinde de sistem aynıydı fakat ben arada kaçamaklar yapıyordum bir şeylerin tadına bakıyordum. Bu programda ilk kez önüme yoğurt geldiğinde ben yemiyorum deyip eşiği kırdım. Bu eşik kırılması ile beraber önüme gelen, elimine ettiğim tüm ürünlere hayır dedim. Tok olduğumu hissetmek, haz aldığım standart ev yemekleri yapmak beni çok rahatlattı. Çünkü eskiden kendimi kabak yemek için zorlardım, ama kabağı yoğurtla yerdim. Bu sefer onu yemek için kendimi asla zorlamadım ve sağlıklı diye onun yerine yoğurtsuz yiyebileceğim farklı sebzelere yöneldim. Bunu sağlayan şey gerçekten basit yaşa sistemi oldu aslında çünkü acıkınca yemek, doyunca bırakmak, gün içinde dengeli beslenmek benim ilerlememe çok ama çok yardımcı oldu. Program biterken kendinizde gördüğünüz fiziksel ve davranışsal değişimler nedir? İlk cildime etki etti, inanılmaz bir cildim oldu. Hatta eşim, "Hani mankenler ünlüler makyajsız hallerini paylaşıyor ya onlar gibi oldu cildin" dedi. Sonrasında incelemeler başladı. Bölgesel, 3 ile 7 cm civarında incelmeler oldu. 5, 6 kiloya yakın kilo verdim. Regli oldum ve normal günümden iki gün önce ağrısız sızısız başladı Reglim aynı şekilde de devam etti. Regli öncesi genital bölgemde kaşıntılar olurdu onlar olmadı. Bu programı kimlere önerirsiniz? Herkese özellikle çocuğu olan ailelere, hergün başım ağrıyor diyenlere, ay bişiler yedim kaşıntı tuttu diyenlere, inanılmaz sağlıklı olan insanlara, =) ve ay ben peynirsiz, yoğurtsuz yaşayamam diyen herkese. =) Eklemek istedikleriniz… Ben beslenme sorunlarım yüzünden terapiye başlamıştım, terapiyi bırakma eşiğine geldim çünkü program ve anlatımınız beni o kadar motive etti ki eşim programın ilk haftası senin eliminasyon ne zaman bitecek diye sorduğunda ben hasretle ay 3 hafta var derdim eskiden, bu sefer ben galiba eliminasyonda bu beslenme tarzında devam edeceğim dedim eşime. İlk defa, program bitti hadi şimdi normale dönüyoruz fikri aklıma gelmedi. Sabah kalktım, peynire hasret olsam da yumurtamı haşladım, salatamı yaptım, kahvaltımı ettim. Ben önüme bir yemek konduğunda aç kalacağım diye önümdeki her şeyi yiyen bir insandım. Şimdi kalabalık masalarda her şey masadayken insanların başlamasını bekliyorum, ihtiyacım olanı tabağıma alıp doyana kadar tabağımdakini yiyip bazen kaldığı oldu, bazen ilave aldığım oldu. Gerekeni yedim, elimine ettiğim bir şeyi yemedim ve yemek yemeyi davetli bir masada olsak, saatlerce o masada otursak bile sürdürmedim. Bunu fark ettiğim de daha çok davete katılmaya başladım. Çünkü kendimi o yeme sisteminde ayrıcalıklı hissetmeye başladım, tabağımdakiler sadece benim için var. =) Eliminasyonda pizza yemeye davet edildim, evde salatamı yedim, yemeğimi yedim çıktım. Gittim kendime kahve söyledim ben tokum size afiyet olsun deyip insanların nasıl yediklerini izledim çaktırmadan. Bilinçsizce bir tüketim olduğunu düşündüm çünkü kocam 2 saat önce bir şeyler atıştırdığı ve tok olduğu halde oraya gittiği için o pizzayı yeme ihtiyacı duyduğunu fark ettim. Kalabalık bir ailede aç kalma psikolojisi ile yaşarken eskiden olsa tabağımdan biri bir patates aldığında benim tabağımdan yeme deyip kalkıp ona patates kızartması alırken şimdi kendime özel bir alan oluşturduğumu ve bu alanın tamamen bana ait olduğunu, aç kalmayacağımı, gözüm dönercesine yemek zorunda olmadığımı biliyorum. Program dahilinde evde yaşayanları kısıtlamadım ama akşamları kendime göre yemekler yaptım. Eşim benimle süt ürünlerini kesti, gluten evde ekmek olmadığı için yiyemedi, işte daha sağlıklı alternatiflere yöneldi, davet masaları haricinde kendinden geçercesine yemekler yemedi, kahve içmeye gittiğimizde şekersiz unsuz adı altında tatlılar söylerdik benim canım istemiyor sen istersen ye dediğim halde yemedi, keyifle kahvemin tadını çıkarmayı öğrendim sayenizde. Ve eşim programı yapmadığı halde kilo verdi. =) Eskiden evde dutlardan, pekmezlerden tatlı yapardım. Reglim o denli hızlı oldu ki tatlı ihtiyacımın olmadığını fark ettim. Sadece program süresince bir Züber barın 4'te 1'ni yedim, onu bile 7,8 parçaya bölerek, hazzına vara vara yedim. Program ile ilgili bilgileri eşime anlattığım için zaman zaman yemek yerken daldığımda hızlı yemeye başladığımda eşim daldın hadi yemeye geri dön diye uyarmaya başladı. =) Terapistim program dahilinde yeme sistemimden ve başarımdan çok ama çok mutlu. Farkındalığının geliştiğinin yeme psikolojimin düzeldiğini gözlemledi ve inandı. Şimdi bayram geliyor =) az önce ablamla konuştum, tüm aile annemlerde buluşacağız. Yeğenimin doğum günü pasta siparişleri verildi, anneme çarşaf böreği siparişleri verildi, ablam milföyden bir şeyler yapayım, kısır yapayım yersin di mi demeye başladı. =) Ben şu an sadece karabuğday unundan ekmek yapan fırınımı arayıp arife günü açıksınız değil mi ekmek ayırır mısınız bana diyebildim. =) Eskiden olsa ay annemin böreğinin tadına bakarım, butik pasta yapan yeri biliyorum onunla kreması çok iyi oluyor tadına bakarım derdim. Sabah ablam ay tadına bakarsın canım dediğinde, "ablacım bana İtalya'dan tiramisu getirmediğin sürece ben bir şeyin tadına bakmam" dedim. =) Şu an yiyebileceğim şey eşsiz bir şey olmalı. =) Sosyalleşmemi asla engelledim sapıtacağım bir yere gideceksem karnım tok gittim, dışarda kahvaltı yapacaksam glütensiz ekmeğimi yanıma aldım (karabuğday) , menemenimi söyledim, domates, salatalık, roka getirttim masaya ve kahvaltımı herkesle beraber yaptım, sosyal hayatıma devam ettim. Kendimi kısıtlamadan offf şimdi orada ne yesem diye düşünmeden inanılmaz kaliteli bir 3 hafta geçirdim. Ve bunu bir ömür boyu devam ettireceğim. Canım Gamze Aral’ımın ablası Gözde ile 1 yıl önce bir program yaptım ve onun programı ile sizin programınızı aslında bir arada yürüttüm diyebilirim. =) Sıvı alım kurallarını ondan uygularken sizde hayır deme ve tokluğumu hissetmeyi öğrendim. İkiniz keşke bir arada bir program yapsanız. =) Aa bir de köpeğim olduğu için günde iki kere her gün en az 2 saat yürüyen bir insanım ama bu yürüyüşler bana yetmemeye başladı, köpeğimi bırakıp gün içinde yürüyüşlere çıktım, yürüyüşe çıkmak istemediğim günler kendimi evdeki küreğin üstünde buldum çünkü içimde mükemmel bir enerji vardı atılmayı bekleyen. =) Enerjiniz, hissettirdikleriniz, deneyimlettiğiniz ve yaşattığınız bütün duygular için teşekkür ederim. Sizi iyi ki tanıdım çok teşekkür ederim. F.C. Bu programa başlarken hedefiniz ne idi? Merhaba, programa başlarken temel amacım elimine yapıp yapamayacağımı denemek ve ne kadar sürdürebileceğimi anlamaktı. Bir reaktif hipoglisemik olarak sıkıntılı bir hayatım var. Özellikle gece hızlı şeker düşmesi önemli bir problemdi benim için çok rahatlattı. Program, hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı oldu? Gerçekten çok katkı sağladı benim için. Hem ataklarımı azalttı hem de bağırsaklarımdaki şişkinlik çok azaldı. Program biterken kendinizde gördüğünüz fiziksel ve davranışsal değişimler nedir? Bana iyi geldi, kontrolü ele almak hoş oldu doğrusu. Hedefim kilo vermek değildi, ama sanırım 3 kilo da verdim. Dönem ve yoğunluğum nedeniyle spor yapamadım bu süreçte. Yapabilseydim biraz daha fazla kilo gidebilirdi. Bu programı kimlere önerirsiniz? Benim gibi reaktif hipoglisemiklere kesin öneririm. Ayrıca karnında sıklıkla karbonhidrat - bağırsak savaşı yaşayanlara da kesinlikle öneririm. Kocaman bir göbekle gezmeyeceklerdir bu farkındalıktan sonra. Kesin huzur vaad edilebilir süreç içerisinde. Eklemek istedikleriniz… Öncelikle emek ve paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim. Özellikle sevimli ve sakin paylaşımlarınız çok rahatlatıcıydı. Üstenci ve dayatmacı bir dil paylaşmadığınız için benim için paylaştıklarınızı uygulamaya daha olanak sağlayan bir süreç oldu. A.A. Bu programa başlarken hedefiniz ne idi? Son dönemde o kadar çok paket gıda ve karbonhidratlı besin tüketiyordum ki asıl amacım beslenmemi düzeltmek ve biraz da kilo vermek idi. Program, hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı oldu? Hedeflerime kesinlikle ulaştım. 22 gün oldu bırakmadım, devam ediyorum, kötü beslenmeden uzaklaştım. Markette etiket okumaktan bir şey alamaz hale geldim, eliminasyon bitiyor peynir de yiyeyim dedim ama etiketler beni tatmin etmedi alamadım peynir. Program biterken kendinizde gördüğünüz fiziksel ve davranışsal değişimler nedir? 71'den 68'lere düştüm, bel ve göbek bölgemi ölçmüştüm 5'er cm gitti. Son dönemde suyu azaltmasam daha da giderdi ancak bendeki en büyük değişim tatlı yiyemediğimden sanırım zeytin aşığı oldum. :) Bu programı kimlere önerirsiniz? Sağlıklı yaşamak isteyen herkese. Eklemek istedikleriniz. Her şey çok güzeldi, emeğinize sağlık. B.D. Bu programa başlarken hedefiniz ne idi? Neyi neden yaptığımı anlamaktı açıkçası. Sizi blogunuzdan ve Instagramınızdan sıkı takip ediyordum. Kitaplarınızı okudum. Sonra rahatsızlığımdan ötürü enflamasyonu azaltacak şekilde sizden öğrendiklerimle başladım elimimasyona (mailleşmiştik de hatta, yazılarınız devam etsin lütfen diye yazmıştım. ;) Sonra bir şeyleri yanlış yapıp, eksik kalmayayım diye de programa katıldım. Program, hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı oldu? Beslenme konusunda zihnim çok daha net. Neyi ne zaman yersem beslenmem eksik kalmaz onu anlıyorum. Daha rahat menü oluşturuyorum, bu da kendimden daha emin olmamı sağladı ki biraz zihnim rahatladı. Program biterken kendinizde gördüğünüz fiziksel ve davranışsal değişimler nedir? Şişkinliğim %70 azaldı, en azından şişkinlikten canım yanma derecesine gelmiyorum. Sanırım biraz daha sürdürmem gerekecek eliminasyonu. Çok ilginç biçimde eskiden doyduğumu anlamadığımı fark ettim. ;) Tabaktakileri bitirme alışkanlığını yeniyorum yavaş yavaş. Alakasız gibi gelecek ama bugün bir konserde solo performans seçmesine katıldım ve öncesinde kalbim durmak üzereydi. Sonra dedim ki vücut kendini savaşta sanıyor. Nefes egzersizlerinden yaptım (ki ben hep bu konularda biraz şüpheciyimdir), vücudum sakinledi ve bacaklarım titremeden performansı bitirdim. Yani biraz farkındalığın ne olduğunu anlamaya başladım sanıyorum. Oradayken de sadece şarkıları dinledim, o anda kalmaya gayret ettim. Eğlendim, bunun icin müteşekkirim. Bir de adet öncesinde olmama rağmen inanılmaz bir neşe var üzerimde. Geçen bir arkadaşım "Etrafımda iyiyim diyen bir kişi yok" dedi. Uzun zamandır ilk defa (ailevi olarak çok zor bir dönem geçiriyorum) inanarak "yoo ben iyiyim" dedim. İyi hissediyorum. Bugünlerde alarmsız uyanıyorum. Daha dinç kalkıyorum. Emekleriniz için çok teşekkür ederim gerçekten. Deniz Hanım da, siz de çok kibar ve anlayışlıydınız. Bu programı kimlere önerirsiniz? Bugün şişkinliklerinden ve vücut ağrılarından şikayet eden arkadaşlarıma önerdim bile. ;) Eklemek istedikleriniz… Bu işi insanlara faydalı olmak için yaptığınız ve çok sevdiğiniz çok açık. Bu enerji de geçiyor bizlere. Programa bakınca anladım ki, çoğu şeyi bizlerle ücretsiz de paylaşıyorsunuz Instagram'dan. İmkanı olmayanlar faydalanıyor. Allah ayağınıza taş değdirmesin, mutluluğunuz daim olsun. N.İ. Bu programa başlarken hedefiniz ne idi? Çocukluğumdan bu yana sağlıklı beslenmeye önem veririm ama özellikle duygusal olarak zor zamanlardan geçtiğimde ya da stres altında olduğumda kontrolsüz besleniyorum ve bunu kendime yapıyor olmak hiç hoşuma gitmiyordu. Ayrıca böyle dönemlerde ideal kilomdan 3-5 kilo da uzaklaşıyor olmak kafamda sürekli ‘vermem gereken kilolar var’ düşüncesinin yer kaplıyor olması da artık aşmam gereken bir durum olarak gözüme batmaya başlamıştı.Programınızın kimlere uygun olduğunu okurken sürekli diyet yapıp bırakanlar, duygusal yiyenler kısımları ilgimi çekti. Program, hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı oldu? Ben tatlı sever bir insanım, çikolata olsun, sütlü veya şerbetli tatlı ayırt etmeden keyifle yerdim. Başlangıçta program sırasında mutlaka çikolata kaçamağı yaparım diye düşünüyordum ama hiç kaçamak yapmadım, canım da çekmedi. Bu benim için büyük bir başarı (bazı günler bir porsiyon kuru meyve yiyerek, meyve porsiyonlarını 3 lemiş olabilirim). Farkında olmadığım, Sema Hanım anlatırken fark ettiğim faydalara gelirsek: Alerji testi yaptırmadım ama ilkbaharda geniz akıntısı çok yaşarım, hiç yaşamadım. Haftada 1-2 gün zonklayan türde baş ağrım olurdu, bu süreçte hiç başım da ağrımadı. Program biterken kendinizde gördüğünüz fiziksel ve davranışsal değişimler nedir? İtiraf ediyorum, meyve hariç diğer yediklerimde pek porsiyon kontrolü yapmadım, doymadığımı hissettiysem yedim. O yüzden sadece 2 kilo vermişim, belki dikkat etsem daha çok giderdi. Önemli bir sınavım vardı ona çalışıyordum kendime kötü davranmak istemedim. İnceldim ama orası kesin. Selülitlerim azaldı mesela. Davranış olarak da eşim benim diyetlerime alışıktır ''yemek saatin kaçta'' diyor mesela diyorum ki ''bilmiyorum acıktığım zaman, daha acıkmadım''. Durumun böyle olmasına o da şaşırdı ''haa diyor bu farklıymış''. Ben normalde yedikten sonra 4 saat geçtiyse yemek yemem gerektiğini düşünürdüm ama artık kendimi dinliyorum, saati değil. Ne zaman acıkırsam o zaman yiyorum. Bu programı kimlere önerirsiniz? Bence herkes katılmalı. Ben sağlıklı beslenmeye çok ilgi duyan biriyim, araştırırım, öğrenirim ama bu programda daha önce bilmediğim o kadar çok şey öğrendim ki ve en güzel tarafı sürdürülebilir olması. Eklemek istedikleriniz… Her şey için çok teşekkür ediyorum, sizi dinlemek, gülen gözlerinizi izlemek çok keyifliydi. Umarım başka eğitimlerinize de katılma fırsatım olur. N.C. Bu programa başlarken hedefiniz ne idi? Pandemi dönemi ile birlikte beslenme alışkanlıklarım ciddi düzeyde bozulmuş ve epey kilo almıştım. Bu program için öncelikli hedefim kendim için bir şey yapmaktı. İnsanın kendisi için bir şey yapması ve kendine emek vermesi… Sadece bu his bile çok iyi geliyor. Ve tabi bozulan beslenme alışkanlıklarımı düzenlemek, kendime bir hayat standardı oluşturmak, aldığım kiloları geri vermekti. Program, hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı oldu? Yönlendirme ve anlatımlarınız çok aydınlatıcı ve yol göstericiydi, ve ayrıca müthiş motive edici. Neyin, neden ve nasıl yapılacağını öğrendim. Her canlı zoom toplantımızda sayfalarca not tutum. Her sabah sizden gelen e-postalar da hep bağlantıda kalmamıza destek oldu bence. İlk günden itibaren programımıza neredeyse %100 sadık kaldım. Program biterken kendinizde gördüğünüz fiziksel ve davranışsal değişimler nedir? Fiziksel olarak yaklaşık 4 kilo kadar kaybettim ama kıyafetlerime baktığımda ve hatta aynadaki görüntüme sanki daha da fazla inceldim gibi. Bedenen çok hafif ve aktif hissediyorum. Hiçbir şişkinlik ve ağırlık hissi yok ve bu çok iyi hissettiriyor. Davranışsal olarak da, her gün bir sonraki günümü planlıyorum, her sabah ofis için öğle yemeğimi hazırlamadan evden çıkmıyorum. Etrafımdaki herkese bunun ne kadar güzel bir süreç olduğunu anlatıp onları da teşvik etmeye çalışıyorum. Her zaman olmasa da yediğim şeyleri farkındalık ile yemeye çalışıyorum. Canım sağlıksız bir şey istediği zaman hemen bunun sağlıklı alternatifini nasıl yapabilirim diye düşünüyorum. Ve artık her şeyin etiketini okuyorum. Bu programı kimlere önerirsiniz? Otoimmün rahatsızlıkları olanlar başta olmak üzere, bence hayatına sağlıklı beslenmeyi dahil etmek isteyen herkes bu programı denemeli. Ben aslında farkındalık seviyesi nispeten yüksek sayılabilecek ve beslenme konularında da doğru yanlış kavramları nispeten bilen biri olarak harekete geçmekte ve sürdürmekte zorluk çekiyordum. Bu program harekete geçebilmem ve devamlılık sağlayabilmem adına büyük destek kaynağı oldu. Eklemek istedikleriniz… Öncelikle tüm emekleriniz için gönülden teşekkür ederim. Benim için beklentimin üzerinde iyi ve faydalı olan bir program oldu. Kendi adıma maksimum faydayı aldığıma inanıyorum. Tabii ki bu bir başlangıç, bundan sonrada devam edebilirim umarım. Ancak sizin ‘düştüğünüz yerden kalkıp aynen devam edin’ yaklaşımınız bundan sonrası için çok güç verdi. Yol göstericiliğiniz, samimiyetiniz, güler yüzünüz için tekrar teşekkürler. Sevgiler…. N.C. Yaşadığım mide sorunlarından dolayı doktorum glutensiz ve şekersiz beslenmemi önerdi. Ben bunu nasıl daha doğru yapabilirim diye düşünüyordum. Öğünlerimi nasıl planlamalıyım gibi sorularım vardı. Bir gün uzun zamandır takip ettiğim Instagram sayfanızda 3’lü Eliminasyon eğitimini açacağınızı görüp mutlulukla katılmayı seçtim. 3'lü Eliminasyon'dan beklentim daha önceden kendimce başlamış olduğum glutensiz ve şekersiz süreci ne yiyerek veya ne yemeyerek daha sağlıklı ve doğru yürütebileceğim konusunda bilgi sahibi olmaktı. Ayrıca midemde yaşadığım (glutensiz-şekersiz beslenme ile hissetmeye başladığım) bu hafifliği daha çok deneyimlemek istiyordum. Hayatımda kendim için attığım en güzel adımlardan biriydi. Sizden öğrendiklerim puzzle’ın kayıp parçasını bulmuşçasına sevinç yarattı bende. Öyle ki çevremdeki insanlara sizden ve glutenden, şekerden, inek sütünden bahsetmeye başladım. Anlattıklarım onları da ikna etmişti, arkadaşlarımdan şekerli, paketli gıdaları, ekmeği bırakanlar ve kahvaltı salatasına başlayanlar oldu bu süreçte. Program, hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı oldu? Öncelikle neden glutensiz besleniyoruz gluten ve şeker bize ne yapıyor konusunda aydınlandım. Sonra mevcut beslenme düzenimde neyi değiştirirsem bedenimi daha sağlıklı gıdalarla beslerim noktasında bilgilendim. Glutensiz ya da sağlıklı gıda adı altında satılan ürünlerin etiketlerine bakmayı öğrendim. Öğünlerimi miktar veya içerik olarak nasıl planlayacağıma dair bilgiler edindim. Sağlıklı alternatifler ve tarifler bana bu konuda çok yardımcı oldu. Program biterken kendinizde gördüğünüz fiziksel ve davranışsal değişimler nedir? Beslenmeye bakış açım değişti diye özetleyebilirim bu süreci. Eskiden ''canım ne çekti bugün'' veya ''bu saat onu yerim'' şeklinde hareket ederdim. Beslenmeyi bir çeşit kendimi mutlu etme aracı gibi gördüğümü fark ettim. Oysa yemek yememin amacı bedenimi beslemekti. Şimdi bu bakış açısıyla beslenmek farklı bir deneyim. Mesela artık öğünlerimi önceden planlıyorum. Bir şey yerken sağlıklı ve bedenim için iyi bir şey yapıyorum hissiyle yiyorum. Ve tabii ki midemde o hafiflik hissini yaşamaya devam etmek paha biçilemez. Kilo vermeye devam ettim bu süreçte. Daha farkındalıkla yeme konusunda düşünmeye başladım. Sofrada telefon olsa dahi açıp bakmıyorum, bir şeyler izlerken yeme alışkanlığımı bırakmayı deniyorum. Bu programı kimlere önerirsiniz? Programı herkese öneriyorum ama özellikle benim gibi mide bağırsak rahatsızlığından şikayetçi kişilere. Ne yese içinde o hafiflik hissini bulamayanlara, ne yiyeceği konusunda kafası karışık olanlara. Eklemek istedikleriniz… Size yürekten teşekkür ediyorum hayatıma yaptığınız katkı için... Kendimizle birlikte sizi de kutluyorum Sevgili Sema Hanım. Program içeriğinde sunduğunuz bilgiler çok kıymetli ve maille ulaştırdığınız dosyalar bana rehber oldu, hepsini merakla okudum. Tekrar bana yol göstermeleri için okuyacaklarım olacak elbette. Sizden çok şey öğrendiğim bu programı açtığınız için, Instagram'da paylaştığınız bilgiler için tekrar teşekkür ediyorum. Bu bir veda değil, takipteyim.. Çok sevgiler.. T.O. Bu programa başlarken hedefiniz ne idi? Geçtiğimiz yaz benim için çok zordu; babamı kaybettim. Ondan üç ay önce de kayınpederimi. Arkasından başka problemler de geldi peşi sıra ne yazık ki. Ve yeme kontrolümü kaybetmiştim. Duygusal, psikolojik yemenin son raddesindeydim. Tam artık kendime bakım yapmaya karar verdiğimde yine imdadıma Sema Hanım'ın programı yetişti. Ben daha evvel tam eliminasyon programına katıldığım için zaten iyi sonuçlar alacağımı biliyordum. Bu fırsat için yeniden sonsuz teşekkürler. Program, hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı oldu? O şefkatli ses tonu, sevgi ile bakan gözler, akıl dolu zengin içerikle birleşince hedefe adım adım hazırlayarak ulaştırdı beni. :) Program biterken kendinizde gördüğünüz fiziksel ve davranışsal değişimler nedir? Fiziksel olarak öncelikle kesinlikle yüzüm inceldi ve pantolonlar bollaştı. :) Tartıya bakmayacaktık ama ben dayanamadım ve baktım :) 3,5 kg gitmiş. Davranışsal olarak ise, balık batıp yan gitmiyor :) ve hayatıma yeniden giren yeşillikler ve sağlıklı yiyeceklere elim ve aklım gidiyor. Bu programı kimlere önerirsiniz? İnce, kilolu, yaşlı, genç fark etmeksizin herkes katılmalı. Hatta keşke okullarda öğretmenler alsa da öğrencilerine anlatsa, anneler anlatınca gençler burun kıvırabiliyor çünkü. :) Eklemek istedikleriniz… Çook teşekkürler, düşünerek ve bolca emekle hazırladığınız bu program için. Ben 3 sene kadar önce almıştım tam eliminasyon programını. Bundan da çoook keyif aldım. Açıkçası diğerinde daha çok zorlanmıştım. Kahve ve yumurta çıkmadığı için diye düşünüyorum ama tabii bunun sebebi daha önce deneyimlemiş olmak da olabilir. Ve şunu da eklemek isterim, programın içeriğini de sürekli yenilediğiniz ve yeni tecrübelerinizi aktardığınız için de sonsuz teşekkürler. Yine sizi görmek, beraber olmak paha biçilmezdi. :)

  • Şeker Alternatifleri 2 - Monk Fruit

    Sevgili Dostlar, Gün geçmiyor ki bir şeker alternatifi daha dünyamıza girmesin. Monk Fruit aslında yeni girmedi ama “sağlıklı tarifler” adı altında, fanfini finfonlu hesaplarda boy göstermeye başlayınca artık açıklamak istedim (Diğer tüm şeker alternatifleri için bu linke https://www.semaozpekmezci.com/post/2017/11/22/seker-alternatifleri tıklayarak çok detaylı blog yazıma ulaşabilirsiniz). Monk Fruit bir meyve. Böyle bakınca çok masum gözüküyor. Meyvenin özü alınıyor, toz haline getiriliyor. Tamam hadi dedik, buraya kadar OK olsa bile, o toz normal şeker tadından 250-300 kat daha fazla tatlı olduğu için öyle kullanılamıyor. Peki pek sevgili üreticiler ne yapıyor? Bu ekstratı Erythritol ile karıştırıyorlar. Size meyve diye pazarlanan Monk Fruit şekerlerinin lütfen arkasını çevirip okuyunuz. %90 Erythritol 10% Monk Fruit ekstratı yazıyor. O yüzden de adı tatlandırıcı diye geçiyor. Çünkü şeker alkolü olan bir tatlandırıcı satılıyor aslında size. Bu tatlandırıcılar bağırsak florasına, hücrelerimize çok zarar veriyor. Belki kan şekerinizi yükseltmiyor ama hücresel bazda zarar veriyor. Tatlı tadını aldığımız için beynimizi kandırıyor. Beyin yine pankreasa emir verip insülin salgılatıyor. Canım bedenim benim, şeker yediğimizi zannediyor ve tüm metabolizmanın kafası karışıyor. Bir ürünün üzerinde “ketojenik diyete uygun” yazması, onun sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Bu etiketlemelerin yaptığı karmaşayı da ayrıca açıklayacağım. Sonuç olarak bu sağlıklı bir alternatif değil. Kendisine “sağlıklı tarif üreticisi” diyen hesaplar size tavsiye ediyor, kullanıyor diye lütfen kanmayın, inanmayın. Davaları size sağlıklı tarif sunmak değil, kimi işbirliği, kimi de görsel. Lütfen size sunulan her ürünü sorgulayın. En güvendiğiniz hesap da olsa, ürünün içerik kısmını lütfen okuyun. Anlamadığınız, laboratuvardan çıkmış kelimelerse onu araştırın. Lab ortamında yapılmış bir ürünü bu beden nasıl metabolize etsin? Edemez. Biliyorum, hepiniz bir mucize arıyorsunuz. Öyle bir şey olsun ki, tadı tatlı olsun ama hiç kalorisi olmasın, kan şekerini oynatmasın. Durmaksızın bunun peşindeyiz ama yok. Olsa, ben sizle megafondan bağıra bağıra paylaşmaz mıyım? İki yolumuz var: 1. Sağlıklı ve dengeli bir beslenmeye geçip, tat alma duyumuzda değişiklikler yaratmak. Devamlı tatlı tadı peşinde koşmak çok yorucu bir şey ve bu değişebiliyor. Bir süre sonra eskiden yediğimiz tatlılar artık aşırı tatlı gelir ve yiyemeyiz mesela. Bu esnada bunu destekleyecek şekilde bağırsak florası da değişir ve aşermeler azalır. 2. Bunu yaptıktan sonra sevdiğimiz tatlar için sadece meyvenin kendisini kullanmak. Suyunu, şurubunu, özünü, çöpünü değil. Ben tüm bunları yapabilmeyi de 3'lü Eliminasyon ile Tazelenme programımda 4 hafta boyunca çok detaylıca anlatıyorum. 27 Nisan'da başlıyoruz. Hem bilgi, hem uygulama hepsi var. Detaylı bilgiyi bu linkte https://www.semaozpekmezci.com/post/uclu-eliminasyon-ile-tazelenme bulabilirsiniz. Bir başka şeker alternatifinde görüşmek üzere. :) Sevgilerimle, Sema

  • Badem Unlu Glutensiz, Şekersiz kek

    Bu benim en çok sevilen tariflerimden biri. Normal unlu, rafine şekerli bir kekten inanın daha güzel. Bu tarif hem rafine şekersiz, hem glutensiz sağlıklı kek. Bademli kakaolu glutensiz kek Malzemeler : 1 bardak badem unu (Şayet hazır bulamazsanız bademi kahve öğütücüsü veya güçlü bir rondada çekerek de elde edebilirsiniz. Çok uzun süre çekmeyiniz, bir anda ezmeye dönebilir :) 1,5 kaşık hindistancevizi unu (artık birçok markette satılıyor) ½ paket kabartma tozu 2 yemek kaşığı ham kakao (marketlerdeki paketli kakaoları kullanırsanız 1 yemek kaşığı) 2 yumurta ½ bardak süt - dilerseniz bitkisel süt de olur. 2 yemek kaşığı erimiş hindistancevizi yağı (dilediğiniz başka bir yağ da olur) 10 adet çekirdekleri çıkartılmış hurma ve iki avuç kuru duttan elde edilmiş hurma (bir kaseye hurma ve dutu koyup, üstünü geçecek kadar kaynar su ekliyorum ve 20 dakika bekliyorum. Kuru meyveler yumuşadıktan sonra, kasedeki suyu dökmeden rondodan geçirip şeker yerine kullanılacak şurubu elde ediyorum) Tarifi : Yumurtayı iyice çırpıyoruz ve içine şurubumuzu ekliyoruz. Peşinden süt ve yağı da ilave ediyoruz. En son da diğer tüm kuru malzemeleri ekleyip, homojen olacak şekilde karıştırıp önceden ısıtılmış 160 derece fırında 45-50 dk pisiriyoruz. Ortasına bir kürdan batırdığınızda kürdan kuru çıkıyorsa kekiniz pişmiş demektir. Bu çok tatlı bir kek değil. Bitter çikolatacılar keki bu tatlı oranında sevebilirler. Şayet sütlü çikolatacıysanız, hurma ve dut oranını yarım oran daha arttırmanızı öneririm. Bu çikolata örneği size tat konusunda yardımcı olur diye düşünüyorum. Umarım sizin de benim kadar hoşunuza gider. #sağlıklıtatlı #şekersiz #şekersizkek #glutensiz

  • Çocuklar için sağlıklı doğumgünü pastası

    Herkese merhaba :) Blogum aylardır açık ama dün o kadar çok üye olan oldu ki. Beni çok mutlu ettiniz :) Ben de size bir hoşgeldiniz postu hazırlamak istedim :) Burada daha uzun uzun anlatabilme, yazabilme imkanım oluyor. Instagram'da tarifleri ve anlatmak istediklerimi daha bir özet halinde geçmek zorunda kalıyorum. Umarım yazdıklarımı okumak sizin de hoşunuza gider.. Biliyorsunuz benim kavgam hep rafine şekerle. Şu bilinç çağında da özellikle çocuklara şeker yedirilmemesi konusunda çok uğraşıyorum. Ellerindeki meyve sularını, jelleri, gofretleri gördükçe içim gidiyor. Etrafınızda görüyorsunuzdur çok bilinçli anneler de var artık. Benim çok eski takipçilerimden biri, sevgili Çiğdem Hanım oğlunun birinci yaş günü pastasını benim kek tarifimle yapmış ve bunu benimle paylaşmıştı. İnanın ilk okuduğumda gözümden yaşlar akmıştı. Benim için ne büyük bir gurur. Bir çocuğun ilk yaşgünü pastasının benim sağlıklı tarifim olması. Tabii ki tatlı annesinin krema tarifini ve süslemesini de unutmamak lazım. Bu harika fotoğrafı ve krema yapını da sizinle paylaşmak istedim. Belki kendi çocuğunuz için, yeğeninizin için, arkadaşınızın çocuğu için fikir olur. Insanların sağlık temelleri çocukluk ve bebeklikte atılıyor. Hem görüntüden hem lezzetten ödün vermeden böyle bir doğumgünü pastası yapmak ne kadar güzel değil mi? Aydın Bebek aslan çok sevdiği için annesi ona pastasını aslan şeklinde yapmış. Kek benim şuradaki Badem Unlu Kek tarifim. Bu kekten yapıp sonra onu kremalar ile süslemiş. İki çeşit krema tarifini de aynen Çiğdem Hanım'ın anlattığı gibi buraya aktarıyorum. Daha sonra bir arkadaşım daha kızının 2. yaşgünü için aynı pastayı yaptı. Onun krema tarifi ve fotosu geldiğinde de sizinle paylaşacağım. Sarı krema : ''Kremasını hindistancevizi kreması ile yaptım. Kutu hindistancevizi sütünü bir gün buzdolabında beklettim. Yukarıda kalan kremayı biraz hurma suyu ve zerdeçalla karıştırdım. Bu rengi tutturmak için biraz uğraştım doğrusu :) zerdeçalı suda biraz kaynatmıştım öncesinde. Tabii pembe ya da mor renk daha kolay olur, meyve eklemesi yeterli olur bence. Zerdeçalın tadı kremayı hiç bozmadı'' Aslanın yüzündeki detaylar : ''Aslanın yüzünü yapmak için ise ham kakao, hindistancevizi yağı ve hurma suyu kullandım yine. Yağlı kağıt üstüne çizip dondurdum, sonra pastanın üstüne ekledim.'' Saçlar : Saçlarını ise yine sizin kek tarifinden yaptim. Kreması ise muz, avokado, kakao ve biraz krem peynir. Buradan Çiğdem Hanım'ı tekrar tebrik ediyorum. Gerçekten harika birşey yapmış. Kendisinden aldığım izinle sizinle de paylaştım. Artık anneler çocukları için harikalar yaratıyorlar. Bence sizler de neler neler yaparsınız. Yaptığınızda benimle paylaşırsanız çok sevinirim. Çocuklara ve herkese şekersiz günler dilerim. Save #doğumgünüpastası #şekersizkek #şekersiztatlı #şekersiz

  • Mindfulness Tutumlar, SABIR!

    Mindfulnessdaki tutumları anlatmaya başlıyorum, çok istemiştiniz :) 10 postluk tutum serisi başlıyor. Ilki benim için eşik olan şeylerden biri SABIR. Hepsi bittiğinde sizin için bütünde bir anlam kazanabilir. Siz MBSR egzersiz ve uygulamalarında bu tutumları kendimizin ve katılımcılarımızın hayatlarına adapte etmeye çalışıyoruz. Ben hayatım boyunca çok ama çok sabırsız bir insandım. İstediğim her şey hemen olsun isterdim. Küçükken bir ayakkabı beğenirdim mesela, annem onu hemen alsın isterdim. ''Almayalım kızım, şu mağazaya da bakalım, başka bakalım’’ dedikçe delirir, bakmaz ve ‘’ben o ilkini hemen, şu anda istiyorum’’ diye kıyameti kopartırdım. Sonra ergenlikte de, genç kızlığımda da istediğim şeylerin hemen olması için insan üstü güçler harcadığım zamanlar oldu. Hiçbir şeyi oturup beklemeye sabrım yoktu. Sonra baktım ki, benim hemen olması için çabaladığım şeyler uzun vadede beni mutlu etmedi çünkü normal akışının dışına çıkarttım. Mindfulness’ta Sabır, her şeyin bir vakti olduğunu kabul etmektir. Ayrıca, sabredemeyen kendine de sabırlı olabilmektir. İşte bu en zoru…10 dk meditasyonda oturamayan bir hiperaktifin kendine sabır gösterebilmesi nasıldır bilir misin Sebastian? Zor :) Fakat neyi tekrarlarsak beyin bunu alışkanlık olarak kabul ediyor. Ben artık kendi içimdeki duramayan Ben’e bile sabretmeye çalışıyorum. İyi oldu, barıştık :) Bu bahar yavru kargaları gözlemlemiştim. Hem de ilk kez. O yavru kargalar ne kadar tatlıydı öyle. Ben genelde kargalardan biraz çekinirim. Bir kaç kez kedilere saldırırken görmüştüm ve ne kadar güçlü olduklarını farketmiştim. Kargalar benim için azıcık uzaktan sevilmesi gereken canlılar fakat bebek kargaları gördükçe her güçlü canlının bir başlangıcı olduğunu ve ne kadar da minik minik adımlarla, sabırla o güce ulaştıklarını görüyorum. İleride bir çok hayvana kafa tutacak güçte olacak karga, bebekken uçamıyor bile. Günlerce aynı yerde durup güçlenmeyi bekliyor. Bedeni büyümüş ama tüyleri daha bebek tüyü. Kıvırcık gibi. Gün ortasında, kaldırımın kenarında kafasını çevirip uyuyakalacak kadar bebek. Güç topluyor, acele etmiyor..''Cinsimin diğer üyeleri uçuyor, martılara kafa tutuyor, ben de yapmalıyım'' demiyor, sabırla bekliyor çünkü biliyor ki şu anda bunu yapmaya kalkışırsa doğa onu yutacak, izin vermeyecek. Bir tane yavru karga benim sokakta vardı, bir tane yan sokakta. Her sabah, her akşam hemen hemen aynı yerlerde dolanıyorlardı. Her dışarı çıktığımda hem onları görüp iyi olduklarından emin olmak istiyordum hem de güçlenip uçmuş olmalarını diliyordum. Bu bahar bebek kargalardan öğrendiğim..Kanatlarını çırpabilmek, mücadele edebilmek, istediklerini yapabilmek ve özgürce yaşayabilmek için sabırla buna hazırlan. Doğru zaman geldiğinde doğa zaten bunu sana yaptıracak...''Uç bebeğim'' diyecek ve o zaman sen arkana bile bakmadan uçacaksın.. Sabırla imtihanı olanlar belki doğaya kendini bırakabilir. Artık ben elimden geldiğince bunu yapıyorum. Stres azaltım programlarında uzun vadede uyguladığımız tutumlardan biri de bu. Denemek ister misiniz :) Zor ama olmaz değil :)

  • Mindfulness Tutumlar, Anda Kalabilmek!

    Bugünün tutumu ‘’Anda Kalabilmek’’ Bence Mindfulness’ın en temel ve en zorlanılan tutumu. Şimdide, yaşadığımız anda kalabilmek emek istiyor :) Bana anda kalmayı Dino öğretti. En farkında ve anda yaşayan canlılar hayvanlar aslında. Her sabah yürüyüşe çıkıyoruz. O her çıktığımızda bastığı çimeni kokluyor, havayı kokluyor, arada bir kafasını kaldırıp bana bakıyor, yeni sokaklar keşfetmeye çalışıyor. Ben de onunla gezerken, döndüğümde yazacağım maili, yapacağım ödemeyi, danışanıma geçeceğim menüyü, WhatsApp kızlar grubunda yazışılanları veya dün kızdığım konuyu düşünüyorum. Sonra onu evde bırakıp dışarı çıktığımda onu özlüyorum. Peki Dino yanımdayken, beraberken neden o anın keyfini çıkartmıyorum? İlk anda kalma çalışmalarım böyle başlamıştı. İnsan zihni olarak devamlı ya geçmişteyiz, ya gelecekte. Olayları hoşa giden veya gitmeyen diye etiketleyip genellikle onları hatırlıyoruz. Nötr/günlük olanları farketmiyoruz bile. Şu anda yaşadığımız ana yazık değil mi :) Onu niye yok sayıyoruz? Yapılan bir araştırmaya göre zihnimiz fiziki olarak bulunduğumuz yerde değilse genellikle duygu durumumuz negatif oluyor. Örneğin yemek yerken tv seyretmek, diş fırçalarken ne giyeceğimizi düşünmek, yürüyüş yaparken ofiste olanları düşünmek gibi. Halbuki o anda onları düşünmek bize hiçbir fayda sağlamıyor. Kaçımız araba kullanırken, metroya yürürken geçtiği yolun farkında? Aslında zihnin işi düşünce üretmek ve uçmak. Bu normal. Ne kadar çok uçarsa onu farkedip, olduğumuz ana geri döndürmek bizi daha da güçlendiriyor. Spor salonunda kaldırdığımız ağırlıkları arttırmak gibi. Ağırlıklar arttıkça bedenimiz de güçleniyor. Zihnimiz için de aynısı geçerli. ‘’Ben yapamıyorum, kafamdan aynı anda bin tane düşünce geçiyor’’ diyorsanız anda kalma çalışmaları tam size göre. Yakında güçleneceksiniz demektir :) Ben de öyleydim ve hala da zihnim hep uçuşur ama artık buna dikkat etmek için çaba harcıyorum. ''Sen çok dolaştın, gel biraz dizimin dibinde otur'' diyorum. Niyetimiz, zihnimizin ‘’andan’’ uçtuğunu her farkettiğimizde onu şimdiki ana geri çağırmak. Hayat sadece yaşadığımız andan ibaret aslında. Geçmiş ve gelecekle uğraşırken yaşadığımız anı devamlı ıskalıyoruz. Halbuki yaşanan bir salisenin bile tekrarı yok. Siz de zihninizi buraya davet etmeyi denemeye başlamak ister misiniz :) Ekleme 03/11/2019 Yukarida “anda kalmayi” anlatmistim. Cok soru geldi. “Iyi hos ama nasil anda kalacagiz” diye. 3. tutuma gecmeden, konu hazir tazeyken bunu anlatmak istedim. O kadar basit ki aslinda :) Merak etmeyin, hepimiz anda kalicaz 😃 Dun beni biraz sinirlendiren ve uzen bir olay olmustu. Bugun konu gecti ama yolda gelirken bir farkettim ki, dunku olayi kafamda ceviriyorum (bakiniz gecmisteyim) ve sonra ustune “soyle olur, boyle olur, soyle olursa bu hafta sunu yaparim, boyle olursa bunu yaparim” diye dusunuyorum (bakiniz gelecekteyim) Olmus icin yapacak bir sey yok. Gelecek icin oyle olup olmayacagini bilmedigim bir sey icin gereksiz kaygi yapiyorum ve duygu durumum mutsuz..Bunu gun icinde defalarca hepimiz yasiyoruz cunku zihin genellikle olumsuz anilari kaydediyor. Ileride tekrar olursa onlem almak icin. Bir nevi hayatta kalmak icin.. Bunu farketmemle hemen ana dondum. Neden gecmis ve olmamis seyler icin mutsuz oluyordum ki? O anda 3.5 saatlik eve donus yolculugum bitmek uzere, ayagima igne gibi batan ayakkabilardan kurtulmak uzereydim ve bunlar icin mutlu olmam lazimdi. Ana nasil donuyoruz peki? Cok kolay. Her zaman bizimle olan, her giris cikisinda bize yeni hayat veren nefesimizi takip ederek. Boyle kayboldugunuzu hissettiginiz anlarda hemen nefesinize odaklanin. Her nefes aldiginizda vucudunuzda olusan hareketi takip edin. Yukselen gogsunuzu, sisen karninizi, burnunuzdan gecen havanin sicakligini veya soguklugunu. Bir sure nefesinizi takip ettiginizde bu sizi ana getirecektir. Nefes her zaman sizinle oldugu icin ozel bir sey aramaniza, bakmaniza gerek yok. Ben PTT sirasinda, toplu tasimada, sokakta yururken, her an her yerde yapabiliyorum. Kimse anlamaz :) hele bir de gozumde gunes gozlugu varsa 😎 kimse anlamaz ama siz, kafanizda devamli donen o dusunceden ve onun size biraktigi duygudan hemen siyrilmis olursunuz. Tabii nefesi takip ederken de zihniniz dagilabilir. O da normal. Bunu farketmek bile bir pratik. Dun demistim ya, ne kadar dagilirsak, ne kadar geri gelirsek o kadar guclenecegiz 😍 Yarin 3. tutumla devam edicem :)

  • Çabasızlık

    Bugünkü tutumumuz çabasızlık… Aslında Mindfulness anlayışında bütün tutumlar birbirinin ayrılmaz parçası, kardeşi. Çabasızlık da boş vermişlik değil, aman yanlış anlaşılma olmasın. Mesela; şu anda benim hayatımda değişecek, değişmesini istediğim, planladığım bazı şeyler var. Bunlar için adım attım, elimden gelen değişiklikleri de yapıyorum ama bir yerden sonra onun olabilmesi için çabasızlığa girmek zorundayım. Bir yere kadar çabaladım ve konu belli bir noktaya geldi. Artık bundan sonrası için kendimi parçalarcasına uğraşmam gereksiz. Bundan sonrası bana stres yükü olur. Ben yapmam gerekeni yaptım. Su akacak yolunu bulacak bence. Çiçekler açmak için, yapraklar düşmek için normal akıştan fazla çaba gösteriyor mu? Nisan’da açması gereken çiçek, ne kadar çabalarsa çabalasın Şubat ayında açabiliyor mu? Hayır. Nisan ayındaki havaya, güneş ışınlarına, o dönemde olgunlaşmaya, yaprakların düşmek için sonbahara, kurumaya ihtiyacı var. Doğadaki her canlı değişeceği, doğacağı zamanı bilir. Olması gerektiği zamanda, olması gerektiği yerde ve koşullarda olacaktır. Bunun için uygun zemini hazırlamak çaba ama sonrası çabasızlık, teslimiyet gerektirir. Herkesi sevgiyle kucaklayıp, harika bir gün olsun diyorum. Sevgilerimle, Sema

  • Izdırap

    Bunu bir yerlere yazıp her zaman görebileceğimiz yerlere asmak lazım. Acıların boyutunu veya bizde bıraktığı izleri belirleyen aslında yine biziz. Acı, stres, üzüntü her zaman olacak. Hayatın ayrılmaz bir parçası fakat bunlara gösterdiğimiz tepkiler acının ızdıraba dönüşmesine yol açar veya arttırır. Matematiksel olarak bakarsak...Acıya 10 dersek, direnç göstermeyip kabul edersek, 0 diyelim...10x0=0 çekeceğimiz ızdırap da 0 olur. Biz 10 acıya 10‘da direnç eklersek, ızdırabımız 100 oluyor. Aslında olay çok açık. Konuyu yaşandığı yerde bırakmıyoruz ve devamlı üstüne kurgulayıp duruyoruz. Mesela Ahmet bize hoşumuza gitmeyen bir şey dedi. Bunu duyup, cevabımızı verip geçmek yerine, keşke ben de ona şöyle deseydim, şunu desem böyle olurdu, o da anneme bunu derdi, annem de giderdi teyzeme sunu söylerdi gibi bir sarmalla, düşünceden düşünceye atlayarak durumu 10’ken 100 yapabiliyoruz. Bunu yapmamak bir günde değişebilecek bir şey değil ama bunu yaptığımızı fark etmek, elimizdeki 10 statüsündeki konuyu 100 yapıyor olduğumuzu bilmek bile daha az yapabilmek için bir deneyimdir. Bunları size bu yüzden anlattım. 😊 Neye direnirseniz daha kalıcı olur. Bedenin ve zihnin bize gönderdiği mesajları kabul etmeyip direndikçe, bu mesajlar biz onları kabul edene kadar bedenimiz tarafından gönderilmeye devam edecektir. Bunu bir hayatta kalma meselesi olarak beynimiz yapıyor. Olumsuzluk önyargısı aktif oldukça olumsuzlukları arttırıyor. Kötü olana aşırı tepki vermeye yol açıyor. Temel dürtüler olan savaşmak, cinsellik ve yemeğe yönlendiriyor. “Stresli olunca canim neden yemek istiyor, kontrol edemiyorum” sorusunun cevabı burada. Tabii ki fiziksel olarak eksik veya yanlış beslenme de buna yol açıyor ama en büyük nedenlerinden biri de beynimizin gönderdiği olumsuz önyargı sinyalleri. Bunları aşmak bizim elimizde. Herkese mutlu haftalar dilerim. Sevgilerimle, Sema.

  • MBSR hayat değiştirir!

    Burada ilk MBSR grubuma katılan harika insanların, kendilerinin izni ile program hakkındaki yorumlarını ve değişimlerini paylaşıyorum. Zaten benim kendimde gördüğüm değişimle bu programın eğitmenliğine başlamam bir olmuştu. O kadar içselleştirdim ki, şimdi herkese bunu anlatmak istiyorum. İnsan olmanın en elzem noktasını unuttuğumuzda, kendimizin farkına varmamızda 8 haftalık bu programın katkısı çok yüksek. Şimdi katılımcıların kendi sözleri ile bakalım :) Aynur Yaşar 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Daha sakin, daha az kaygılıyım. Kendimi yargılamadan, olduğum gibi sevmeyi, başkalarına gösterdiğim gibi benim de şefkati hakettiğimi öğrendim, uygulamaya gayret gösteriyorum. Az şey mi? ☺️ 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Gerçekten hiçbir fikrim olmadan gelmiştim ama size olan güvenimden dolayı mutlaka iyi geleceğinden emindim. Akış gayet güzeldi, hiç sıkılmadan her hafta “acaba bu hafta neler olacak, Sema Hanım bize hangi güzel notları hazırladı” diye merakla gittim☺️ 3. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Gereksiz yere kaygılanan, yakın zamanda ağır olaylar yaşayan ve önce yapıp sonra hep pişman olan insanlara, aslında şimdiden başka hiçbir anın önemli olmadığını anlamaları, nefes almanın bile değerini bilerek yaşamaları için herkese öneririm. Gözde Aral Ocak 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Kendimi ve dünyayı algılarken daha ayığım. Mülayim denecek kadar sakin bir yaradılışım olmasına rağmen, bu programla birlikte bir dinginlik eklendi bunların üzerine. Ve elimde olmayan bir sadeleşme, sakinleşme, azalma isteği var içimde. Bunu çok seviyorum. Bana çok iyi geldi. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Başlangıçta öcü gibi gelen birkaç dakikalık meditasyonların son modüllerde/hatta sessizlik gününde bitmesini istemedim. Akış bu dönüşümü sağlayan şey oldu. Çok güzel planlandığı belli olan, tıkır tıkır işleyen bir düzendi. 3. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Gergin, kaygılı, hayatı kaosa dönmüş, hep koşan ve hiçbir şeye yetişemeyecek ivedilikle katılmalı. Bunun dışındaki herkes de bir yolunu bulup kendilerine bu hediyeyi vermeli. Çünkü hayat, siz başka şeyler düşünürken akıp gitmeyecek kadar kıymetli bir şey. ''En ufak bir arkadaş torpili olmaksızın, ennnn samimi düşüncelerimi yazdım.'' diye de notu var kendisinin :) Neslihan Nal 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Programla yaşadığım her ana dikkat edebilmeyi, olumlu-olumsuz duygularımın farkına varabilmeyi öğrendim. Ayrıca hep yapmak istediğim meditasyon pratiğini de deneyimlemek ve programın buna motive etmesi de kendi açımdan ulaştığım bir hedef oldu.. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Akış gayet anlaşılır ve güzeldi. Hoşuma gitmeyen herhangi bir durum olmadı, her günden ayrı keyif aldım diyebilirim.. 3. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Hayatının çok hızlı aktığını ve biraz olsun yavaşlamaya ihtiyacı olduğunu düşünen, stresini daha iyi yönetebilmesi gerektiğinin farkına varan, meditasyonu merak eden ancak nereden başlayacağını bilemeyen kişilere öneriyorum. Pınar Onaran Altın 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Daha anda kalabildiğimi, arada otomatik pilota düşsem de kendimi yakalıyorum. Günlük olarak meditasyon yapıyorum. En büyük hedef benim için buydu. Bunu bir alışkanlık olarak oturtabildim. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Akış güzeldi, tüm süreç güzel bir şekilde planlanmıştı ve akışla birlikte hepimizin ilerlediğini fark ettim. Kocaman kocaman başlıklar olmadan da, az & öz bilgi ve örnek ve tecrübe paylaşımı ile eğitim yapılabileceğini deneyimledim. 3. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Öfke & stres sorunu yaşayanlara, yakın çevresi ile iletişimde zorlananlara, kendinizi çıkmazda hissedenlere, nereden başlayacağını bilemeyenlere Oya Güvercinci 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Farkındalığım arttı. Eskiden hiç fark etmediğim şeyleri fark edebildiğim için memnunum. Artık kolaylıkla ve severek meditasyon yapabiliyorum. Bu eğitim öncesinde yıllarca istememe rağmen 5 dakika bile oturamazken şimdi yönlendirme olmadan 30 dakika meditasyon yapabiliyorum. Zihnime düşünceler geldiğinde sizin kendinize özgü vurgulamanızla “zihin bunu yapar” dediğinizi duyar gibi olup tekrar nefesime dönebiliyorum. İnsanlara çok daha şefkatle yaklaşıyorum. “Tıpkı benim gibi” meditasyonunun etkisini ömür boyu taşıyacağımı düşünüyorum. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Programın akışı gayet iyiydi. Hoşuma gitmeyen bir şey olmadı. 3. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Bu programı anda kalamayan, üstelik anda kalamadığını da bilmeyen, bütün gün bir sürü işi yetiştirmeye çalışmaktan kendini dinlemeye vakit bulamayan, beynini bir türlü susturamayan herkese tavsiye ederim. Esra Nevresoğlu 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Olaylara daha farklı bir bakış açıcıyla bakabiliyorum. Yemek düzenim değişti, eskiden farketmeksizin elime geçem, gözüme ilişen her şeyi yerken şu an seninle eleminasyondayım ve harika gidiyor =)) MBSR’da yaptığımız bedenimizi farketme hareketlerinden ve alıştırmalarından sonra bedenimi dinlemeye başladım ve kendimi birden spora yazılırken buldum. Bedenim hareket etmek istiyordu ve hareket ettikçe daha mutlu oldu, olduk. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Açık olmak gerekirse ilk başta Mbsr bu muymuş dedim, E bu ne işe yarayacak dedim ve pek memnun olmadım =)) ama bittikten sonra kendimdeki farkı gördükçe, seni takip etmeye başladığım güne şükürler ettim. Hoşuma gitmeyen bir şey olmadı. 3. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Sürekli stres içinde olan kişilere diyeceğim ama ben programa başadığımda sürekli stres içinde olduğumun farkında değildim. Farkındalığını arttırmak isteyenlere, hayatı daha keyifli, daha sakin yaşamak isteyenlere, günlük koastan çıkmak isteyenlere öneririm. Didem Sever 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Daha sakin, dingin ve telaşsız oldum. İşleri yetiştiremeyeceğim diye kaygılı olduğumda, eskiden koşturmaya girişirken, şimdi durmaya ihtiyacım olduğunu anlıyorum. Bir anda öfke krizine gireceğimi hissettiğimde; bunu artık daha iyi yönetiyorum. Meditasyonlar çok iyi geldi, gerçekten sinirimi, öfkemi alıp götürüyor. Ana döndüğümde aslında şükredecek ne çok şey var diye fark ediyorum. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Akış, süre, haftalık görüşme sıklığı bence iyiydi. Bireysel çalışmalar da oldukça verimliydi, ancak grupla yaptıklarımız, hiç değilse kendi aramızda konuştuğumuz bölümler de oldukça geliştiriciydi. Sessizlik günü en sevdiğim deneyimdi elbette. 3. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Ani öfke krizine girenlere, mutsuzluğunun kaynağını çözemeyenlere, sürekli geçmiş veya gelecek ile uğraşıp anı kaçıranlara tavsiye ederim. Başak Y. 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Daha sakin ve dinginim. Stres eskisi kadar korkutucu gelmiyor. Tahammülüm daha yüksek. Meditasyonu hayatıma soktum ve çok iyi geldi. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Program çok akıcıydı. Eğitim sohbet havasında geçtiği için hiç yorucu gelmedi. Hatta her ders terapi gibi geldi. Benzer durumlar yaşayan başka kişilerle bir arada olmak, paylaşımlar duymak da çok besleyiciydi. Sema Hanım çok güler yüzlü, enerjisiyle içimizi ısıtıyor. O anlattıkça bir şeyler yerine oturdu. Programa katıldığıma çok memnunum. Her şey hoşuma gitti. Konu çok ilgimi çektiği için program süresinde daha çok okuma yapmayı isterdim. Neyse ki Sema Hanım’ın kitap önerileri doğrultusunda bu merakımı gidereceğim 😊 Online olması beni çok mutlu etti. İzmir’den evimde eğitime katılmak benim için oldukça konforluydu. Yüz yüze de gelebilmeyi diliyorum. 3. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Öncelikli olarak stres, huzursuzluk, gerginlik yaşayanlara öneririm. Kronik hastalığı olanlar da değerlendirmeli. Aslında insanın bakış açısını değiştirip farklı şeylerin farkında olmamızı sağladığı için kendini geliştirmeye açık her bireyin deneyimlemesini öneririm. Mindfulness bir süredir merak ettiğim, gelip geçerken kapı aralığından göz attığım bir şeydi. Sonunda o kapıdan girip yürümeye başladığım için çok mutluyum. Daha keşfedecek çok şey var. Hayata alınacak çok güzel alışkanlıklar barındırıyor. Bu eğitim bana çok iyi geldi. Büşra Hacısalihoğlu Aksak 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Hayatımızda hiç deneyimlemediğimiz bir şeyin ortasındayken başladık bu eğitime. Hepimiz evlerimize kapanmıştık, bir salgın dünyanın her noktasına yayılmıştı. Ilmek ilmek ördük her hafta farkındalığın temellerini. Sessizlik inzivasının olduğu gün ise, hayatımda hiç deneyimlemediğim bir şey oldu ve çok sevdiğim birini, anneannemi kaybettim. Ölümün ne olduğunu, gidenin nereye gittiğini daha önce hiç düşünmemiştim. Bu deneyimlerine aslında çok yaklaşmıştım ama nedense bunu hep göz ardı etmişim. O kaybı deneyimlerken, olanı olduğu gibi kabul etmenin gerekliliğini kendime tekrar edip durdum. 3 ay önceki Büşra olsaydım, sanırım bugün hayatın normal akışına dahil olamazdım. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Programın akışında yer alan pratikleri deneyimlemek oldukça güzeldi, ardından hafta içinde evde pratikleri tekrar etmek faydalı oluyordu. Programı Zoom üzerinden takip etmek bana kalırsa ulaşılırlık açısından çok daha yararlı oldu. Örneğin bu program, rutin hayatımıza devam ederken bir mekanda haftalık buluşmalar olarak yapılsaydı benim gibi pek çok insan, program yoğunluğundan dahil olamayabilirdi. 3. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Sürekli stres altında çalışanlara, koşuşturması fazla olanlara, bir an durup kendine dönmeye fırsat bulamayan benim gibi insanlara çok fazla öneririm. Pınar Serçekuş 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? İletişim hatalarımı daha iyi görebiliyorum. Karşımdaki kişilere empati yapma ve hem kendime hem de onlara şefkat gösterebilme konusunda eskiye göre daha iyi olduğumu hissediyorum. Kendimi, bedenimi dinlemeye, anda kalabilmeye başladım ve bu beni dinlediriyor ve daha huzurlu olmamı sağlıyor. 2. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Stresle baş etmede sorun yaşayan, sürekli kaygı yaşayan, anda kalamayan herkese öneririm. Her grupta yeni bir sürü şeyler yaşıyoruz. Şu anda tüm geri bildirimleri yazamıyorum ve hepsine ayrı ayrı buradan teşekkür ediyorum. Yeni gruplarda, yeni kişiler ve dönüşümlerle görüşmek üzere diyorum :) Sema Özpekmezci

  • MBSR Mutlu Sonlar!

    Farkındalıkla yaşayabilmek insanın kendine en büyük yatırımlarından birisi. Aşağıda okuduğunuz yorumlarda bu programla birlikte hayatından büyük değişiklikler yapmış insanlar göreceksiniz. Hepsinin güzel sözleri benim için öyle kıymetli ki. Sözü onlara bırakma zamanı. :) Z. Y. 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? İlişkilere, durumlara, özellikle stres-baskı yaratan ve düşündüren konulara farkındalığım kesinlikle gelişti diyebilirim. Daha önceden düşünüp durduğum, sarmala girdiğim ve içinde kaybolduğum durumlara artık bir es verip dışarıdan bir gözle bakabilme ve “farkında” olarak değerlendirebilme yetkinliği kazandım. Hayatta her şey rutin ve normal giderken bu tarz konuları düşünmüyoruz tabii ki ama herhangi bir konuda sıkışmışlık yaşıyorsak; rahatsız edici hisleri/duyumları yok sayarak ya da görmezden gelerek değil ama tam olarak can sıkıcı konulardan uzaklaşmak ve “an”da kalabilmek için bu program bire bir diyebilirim. Aslında deneyimlemeden, her derste anlatılanları sindirmeden, ne yaşadığımızı buraya sadece yorum olarak yazmak yeterli değil gibi geliyor bana. Kesinlikle herkesin tek başına o anları/duyguları yaşaması gerektiğine inanıyorum, bir başkasının anlatımını dinlemekle arasında dağlar kadar fark var. Ne olduğunu tam olarak bilemeden anlayamadan ama kesinlikle iyi hissettireceğini düşünerek başladığım MBSR, benim hayatımda çok büyük, köklü ve çok güzel değişiklikler yarattı. Kendinize vakit ayırdığınız ve aslında hemen hemen hiç yapmadığınız bir şey: kendinize şefkat gösterdiğiniz, kendinizi beslediğiniz ve geliştirdiğiniz çok güzel bir tecrübe. Son olarak; gerçekten anlatılmaz yaşanır bir 8 haftaydı. :) 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Benim gibi en baştan, sonunda ne olacağını, nasıl bir bakış açısı katacağını düşünüp duran ve sürekli sorular soran biri için özellikle son ders hayat değiştirici bir nitelikteydi. İlk oturum itibariyle kafanızda oluşacak sorular her oturumda kendiliğinden cevabını buluyor. Sabırlı olmayı öğrendimve sonunda kendim için güzel alışkanlıklar, değişiklikler kazandım. Sema Hanım’ın parlayan gözleri, bildiklerini sonuna kadar aktarma isteği, tatlılığı, mütevazi tavrı, hiç tanımadığı bir gruba bu kadar sıcak ve içten davranabilmesi; programın akışını tatlandırdı, ballandırdı, kesinlikle es geçmemeliyim ve kayıtlara geçmeli.İnsanın kendini programın akışına bırakması ve sorgulamaması gerçekten önemli. Her haftayı iple çektim ve hala keşke bitmeseydi diye düşünüyorum. :) 3. Fiziki koşullar sizin için yeterli miydi? Eklenecek, çıkacak neler olabilir? Açıkçası başlarken derslerin online olmasını biraz düşünmüştüm, ne kadar entegre olabiliriz konusuyla ilgili soru işaretlerim vardı. Kısa bir süre sonra birbirini hiç tanımayan grubumuzda herkes hayatlarına dair özel anları ve ayrıntıları paylaşır hale geldi ve bu durum çok doğal gelişti. Uzakta olsak da aslında bir aradayız hissini koruyabildik, dolayısıyla koşullar benim için gayet yeterliydi. 4. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Konu ne olursa olsun, eğer hayatınızda sıkışmış, daralmış, içinden çıkılmaz bir durumda, stresin planda olduğu, aynı döngüde kalmış ve hiçbir şey değişmiyormuş gibi hissediyorsanız; farklı bir bakış açısı kazanmak ve içinde bulunduğunuz durumu anda kalarak dışarıdan gözlemlemek ve kendi kendinize nasıl değiştiğinizi görebilmek için katılmak gerektiğini düşünüyorum. I. Ş. 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Hayatımdaki stres kaynaklarının farkındaydım ancak onları bu hale getiren, büyüten, beni ele geçirmesine izin veren olduğumu ve daha da önemlisi bu durumu yönetmek için hakimiyetin elimde olduğunu daha net anladım ve bunun yapılabilir olduğuna inandım. Stres kaynağı ile ona verdiğim tepki arasında aslında hiç düşünmediğimi, vereceğim tepkiyi ve bana etkilerini bir süzgeçten geçirmediğimi farkettim ve şu an her durumda başaramasam da her seferinde bunu hatırlıyor ve uygulayarak stres-tepki ilişkisini yönetmeye çalışıyorum. Programdan önceki kendim ise artık bu durumlarda ne yapacağını bilemez hale gelmiş ve ne yapacağını bilemez durumdaydı. Şimdi ise kontrol edenin ben olabileceğine inancım tam ve bunun için mücadele etmeye çok daha istekli hissediyorum. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Öncelikle programın küçük bir grup ile yapılması bence çok daha iyi oldu. Böylelikle hem birbirimizle pratiklerde daha sık bir araya gelerek daha fazla şey paylaşabildik, hem de fikirlerimizi, sorunlarımızı ya da söyleyeceklerimizi siz hocamız ile daha rahat ve zamanında paylaşarak üzerine konuşma fırsatı bulabildik. Bence programın verimliliği açısından bu çok önemli idi, bence bu şekilde devam etmelisiniz. 3. Fiziki koşullar sizin için yeterli miydi? Eklenecek, çıkacak neler olabilir? Pandemi nedeni ile online olarak yapılacak programın verimli olması konusunda çekincelerim vardı ancak bence sınıf ortamında yapılan programa yakın seviyede verimlilikte olduğunu düşünüyorum. Sadece gruptaki arkadaşlarla ve siz hocamızla daha çok kaynaşmak ve daha çok paylaşımda bulunmak için yüz yüze sınıf ortamı tabi çok daha iyi olurdu ama online program da bence hakkını veriyor. 4. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Stres yönetimini kendi çabasıyla ve kendi kişilik yapısıyla sağlayanlar, bu durum nedeni ile psikolojik ve hatta fiziksel sağlık sorunları yaşayanlara kesinlikle öneririm. Onun dışında da geçmiş ve gelecek zamanla ilgili düşüncelerden kurtulamayanlar, bu düşünceler nedeni ile üzüntü ya da endişe yaşayan ve belki de aksiyona geçemeyenler kesinlikle ‘bulundukları anı yaşamak’ nedir ve bu nasıl hissedilir bir kere olsun öğrenmeli ve hissetmeli. B. M. 1.Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Bu programa başlarken ön görüşme formunda motivasyon olarak “kendimi tanıma ve ne istediğimi keşfetme yolculuğumun ilk önemli adımı olarak görüyorum” yazmıştım fakat program bittiğinde kendimi bu konuda 10 adım atmış gibi hissettim. Hemen hemen her konuda özellikle işim konusunda çok büyük ikilemlerim vardı, sürekli başkalarının fikirlerini dinleyip kendime bir yol çizmeye çalışıyordum fakat kendi bedenime, kendi içime döndüğümde bütün doğru cevapların orada olduğunu keşfettim ve şimdiye kadar almaya cesaret edemediğim kararları bu sefer tek başıma aldım ve işimi değiştirmeye karar verdim. Günlük hayatta ise çok daha sakinim, gereksiz şeylere sinirlenmiyorum ya da gerektiği kadar sinirleniyorum. Olaylara ve insanlara karşı daha pozitif, sabırlı ve şefkatli yaklaşabiliyorum. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Program akışı çok motive ediciydi. Özellikle Sema Hanım’ın enerjisi ve bildiklerini sonuna kadar aktarma isteği, grup içindeki aynı amaç için toplanmış bizlerin paylaşımları bu dönemde başıma gelen en güzel şeydi. 3. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Ayırım yapmaksızın herkesin yaşaması gereken bir deneyim olduğunu düşünüyorum ama özellikle sürekli kafasının içinde gelecekte ve geçmişte yolculukta olanlara, gereksiz şeyleri kafasına takanlara, durumlara ve olaylara gereğinden fazla tepki verenlere ve bağlı kalanlara, stres kaynaklı rahatsızlıkları olanlara, özellikle benim gibi kim olduğunu ve nerede olmak istediğini keşfetmek isteyenlere daha çok öneririm. K. T. 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Öncelikle, nefesimi çoğunlukla serbest bırakmadığımı, düşüncelerin gelip geçici olduğunu, hatta kendimi fark etmeden bir düşünce sarmalına ittiğimi gözlemledim. Daha da önemlisi, deneyimlediğim pek çok duygu ve düşüncede yalnız olmadığımı fark ettim. Ancak, tüm bunların yavaş yavaş çözülebileceğini de öğrendim. İşte şu an tam da yolumdayım, yavaş yavaş yolculuğumun keyfini çıkarmaya odaklanarak bazen ise durup bedenimi, duygularımı hissederek ilerliyorum. MBSR öncesi yoga ile hiç ilgim ve alakam yokken şu an çok isteyerek yoga uzmanlığına giden bir yola girdim hem de mindfulness temelli ☺ Nefesime odaklanmayı kendime en önemli görev haline getirdim ve rutinime nefes üzerine çalışmaları ekledim. Meditasyonlar ise benim için arzu edilen bir rahatlama yöntemi haline geldi, hakikaten vücudumun buna ihtiyacı var, gözlemliyorum ve gıdasını veriyorum. Farkındalık üzerine yazılanlar ile sinir sistemi temelli pek çok kitap ilgi alanıma girdi. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Program akışında yönlendirilen takvim ödevleri benim için oldukça verimliydi. Hem kendime vakit ayırmamı hem de duygu ve düşüncelerimi, hoşlandıklarımı ve hoşlanmadıklarımı, nasıl bir yol izlediğimi gözlemlememi sağladı. Hala ara ara kullanıyorum ve muhtemel ilerde de her iki takvimi kullanacağım. Hayat akışında farkındalığımı ciddi bir ölçüde artırdı, diyebilirim. 3. Fiziki koşullar sizin için yeterli miydi? Eklenecek, çıkacak neler olabilir? Fiziki koşullar bence tam da yerindeydi, sıkılmadan her hafta saat 7’yi bekledim. Sanki biz bize kızlar toplanıyormuş gibi hissettim. Sessizlik günü ise harikaydı, online olduğu hissinde hiç olmadım, sanki aynı ortamda gibiydik. Belki, ara ara oturumlarda ya da ev okumalarımızda farkındalık üzerine paylaşılan yazılar çoğaltılabilir. Sizin bizlerle paylaştığınız o şiirlerin tadı hakikaten damakta kaldı. Ya da herkesten belirli araştırma yapmaları (farkındalık üzerine mottolar, şiirler vs.) teşvik edilerek e-posta üzerinden ya da derste kısaca paylaşımlar tercih edilebilir. 4. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Hayatın akışına kendisini tamamen kaptırmış, kendisinden uzaklaşmış ya da hayatı iç içe geçmiş, hayattaki amacını sorgulayan, kaygı düzeyiyle baş edemeyen ve sürekli kafasındaki plan ve düşüncelerle boğuşan, yediği yemeğin dokunduğu objelerin farkında olamayan, daha da önemlisi tüm bunları deneyimlemese bile hayatını derinleştirmek isteyen herkese kalpten tavsiye ederim. Güliz Hanım 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Kendime daha çok özen gösterdiğimi ve tepkilerimi daha iyi gözlemleyebildiğimi fark ediyorum. 2.Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Programın akışı çok güzeldi, adım adım bizi mutlu sona hazırladı, hatta hiç bitmesin istedim. Sevgili eğitmenimiz Sema bildiği her şeyi bizimle paylaşmak için çok çaba harcadı, her oturuma çok canlı ve mutlu bir şekilde katılıp bize her süreçte çok destek oldu. 3.Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Bu programa herkes katılmalı bence, çünkü zihnin nasıl düşüncelerle dolu olduğunu fark etmek için bunu deneyimlemek gerekiyor. Düşüncelerle dolu zihin genellikle negatife yönlendiği için gündelik hayatta stresle başa çıkabilmek zor. Bunu fark edip MBSR pratikleri ile stres temelli problemler hafifletilebilir. Ece Hanım 1. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Bir şeylerin gerçekten farkında olmak ne demek onu öğrendim öncelikle. Sıcaklığın, soğuk havanın, yemek yemenin, oturmanın, vücudumdaki duyuların, yarım saat sıkılmadan bıkmadan karıncalanmadan oturabilmenin; nefesimin, duygularımın, düşüncelerimin… Hepsini ayrı ayrı fark edebiliyorum artık. Fark etmenin yanında yargılamadan, savaşmadan, olduğu gibi kabul etmeyi öğrendim. Beklentilerle dolu bu hayatta kendimi nasıl koruyacağımı, zarar görmeden yaşamayı, mutluluğun bedende olmak anlamına geldiğini öğrendim. İçimde bir ben olduğunu, onu sevmeyi, ona şefkat göstermeyi öğrendim. Sinir, öfke, yükselme, bağırma gibi duygu durumlarının kontrolünün bende olduğunu öğrendim... Yeniden doğmuş gibiyim. 2. Programın akışı nasıldı? Hoşunuza gidenler ve gitmeyenler ne idi? Program akışı gayet uygundu. Sanal ortamda olmasından kaynaklı ses karışıklıklarının önüne geçmek adına mute uygulaması çok yerindeydi. Adım adım işlediniz bizi, hazırladınız bir sonraki haftaya. O etkinliğin veya o haftanın asıl amacının ne olduğunu bir sonraki hafta daha iyi anlıyorduk, daha iyi işliyordu içimize. Çok başarılı bir akış hazırlanmış. Minik bir olumsuz yorum olarak, 6. hafta oturumundan sonra bir boşluk hissettim. Sanki o hafta oturum yapılmamış gibi bir uzaklaştım. Belki o haftanın konusuyla alakalıydı ama o iletişim etkinliklerine ek olarak sizin bilgi paylaşımı yaptığınız, vurucu, akılda kalıcı kısmı daha uzun tutabilirdik. 3. Fiziki koşullar sizin için yeterli miydi? Eklenecek, çıkacak neler olabilir? Ben zaten Yalova’da oturduğum için İstanbul’da yüz yüze yapılsaydı inanılmaz zor olurdu. Benim için çok yerinde bir ortam oldu. Açıklayıcı maillere göre hazırlandık seansa, bu meditasyon uzun/kısa sürecek komutlarınızla kendimizi o meditasyona hazırlayabildik. Bazı oturumlar recording alınması çok iyiydi, telafi edebildi katılamayanlar... Sanal ortamda olmasından kaynaklı internet sıkıntısı yaşadık bir defa ama onu da telafi edebildik. Belki bu tür (internet kesintisi, ses mikrofon, elektrik vs. gibi) aksaklıklara karşı B planı hazır bulundurulabilir ki katılımcılar da ne ile karşı karşıya kalacaklarını bilsinler. 4. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Odaklanmada sıkıntı yaşayanlara, beyninde milyonlarca düşünceyle dolaşanlara, olmamışı oldurup kafasında büyütenlere ☺, düşünceler içerisinde kaybolup duygularını göremeyenlere; kendisini düşmanından beter eleştirenlere, kendisini yerden yere vuranlara, kendisine şefkat gösteremeyenlere; rutin işlerini yaparken ‘bunu buraya nasıl koydum, bu buraya nereden geldi, aa bunun rengi mavi miymiş, aa bende bu tabaktan mı varmış’ gibi durumlarla sık sık karşılaşanlara, hayatı elinden kayıp gidenlere, yersiz yükselenlere, öfkesini kontrol edemeyenlere.. Problemi olmadığını düşünenlere... Şükür nedir bilenlere... Sadece kadınlara değil, tüm erkeklere... Öğrenmenin yaşı yoktur diyenlere. Herkese ama herkese öneririm. Y. O. Program sonunda kendinizde hangi değişiklikleri gözlemliyorsunuz? Kendimi ne kadar fazla yargıladığımın farkına vardım, aslında aşırı tepkilerim yokmuş ben oyle değerlendiriyormuşum. Daha çok gözlemlemeye başladım. Kendime, çevreme bakış açım değişti, şimdi dur bak bu olan mı? yoksa zihnin mi konuşuyor diyorum. Hayatta birçok şey yaşıyoruz, önemli olan akışa kapılmamak, akışta kalarak kontrol etmeyi öğrenmekmiş, bunu anladım,(bilimsel açıklamalar ile) uygulamalar ile geliştirmeyi hedefliyorum. Görüşmek istemediğim insanlarla görüşmemeyi tercih edebilmeyi, okumak istemediğim kitapları, izlemek istemediğim filmleri, inatlaşmadan yarısında bırakabilmeyi hatta bunun doğal ve gerekli oldugunu, hatırası olan eşyalar ile vedalaşmayı hayatımda uygulamaya başladım. Programın akışı nasıldı? Muhteşemdi, uygulama ağırlıklı, çok zevkli ve eğiticiydi, Sekiz hafta çok çabuk geçti. Her haftanın görevlerini yerine getrmeye çalışarak, sonraki haftayı merakla bekledim. Grup içinde yaptığımız uygulama sohbetleri de çok eğlenceli geçti. İnziva ise anlatılmaz, yaşanır. Bu programı nasıl problemler yaşayanlara önerirsiniz? Herkese öneririrm, bunun bir sınırlaması yok, odaklanamayanlar, stres altında yaşayanlar ama ne yapacağını bilemeyenler, duygusal ve fiziksel bağımlılık yaşayanlar, MBSR hakkında fikir sahibi olmayıp nedir diye merak edenler, kendini tanima yolunda bir adım daha atmak isteyenler, meditasyon yapmak isteyip bir türlü nereden nasıl başlarım diye düşünenler.... Bence herkes kendine bu programı hediye edebilir. Sema Hanım, bir programı daha birlikte güzelliklerle, yeni ögretiler ile bitidik . Hayatıma kattıklarınız, samimiyetiniz, disiplin ve titizliğiniz, güleryüzle, neşeli yaklaşımınız için çok ama çok teşekkür ederim. Başlangıç formuna da yazmıstım, gerçekten çok samimiyim motivasyon kaynağımsınız, ben bu şekilde yakın hissedebildiğim kişilerle birlikte yol alabilirsem hevesli oluyor, ögrendiklerimi daha kolaylıkla uygulayabiliyorum. Evimde, konforlu bir şekilde size ulaşabildiğim için çok mutluyum. Size ve Nur Hanım'a emekleriniz için teşekkür ederim, sağlık, huzur, neşe dolu güzel günler dilerim. Bu güzel sözler için katılımcılara teşekkür ediyorum. Yeni gruplarda, yeni kişiler ve dönüşümlerle görüşmek üzere diyorum. :) Herkese sağlıklı,mutlu bir hafta diliyorum. Sevgilerimle, Sema

  • Nasıl Meditasyon Yapılır?

    Geçenlerde bir dizi seyrediyordum. Gençten bir çocuğu arkadaşları bir yere zorla meditasyon yapmaya götürüyorlar. Çocuk oturuyor, gözlerini kapatıyor. Sonra arkadaşı “meditasyon senin için nasıldı” diyor. Çocuk da “gözümü kapatıyorum ve 150binTL borcum olduğunu hatırlıyorum” diyor. Bunu duyar duymaz “Bu herkes için böyle” dedim ve sizlere bu yazıyı yazmaya karar verdim. Gözümüzü kapatıyoruz ve günlük hayatımızdan düşünceler, zorluklar, yaşadıklarımız, hepsi geliyor. Meditasyon yapmak demek gözümüzü kapatıp bunları unutmak, hatırlamamak, görmemeye çalışmak demek değil. Böyle zannettiğimizden, aklımıza gelen bu düşüncelerle meditasyon yapamıyoruz diye bırakıyoruz. Halbuki bu düşüncelerin gelmesi çok normal ve Mindfulness temelli bir meditasyonun nasıl yapılabileceğini bir yazıda derleyip toparlayıp sizinle paylaşmak istedim. Fotoğraf Temmuz’22de Fransa’da yaptığım bir sessizlik inzivasından. * Öncelikle meditasyon için uygun bir yer seçin. Rahatsız edilmeden oturabileceğiniz herhangi bir yer olabilir; yatak odanızın bir köşesi ya da evinizde herhangi bir sessiz köşe gibi. Bu alana meditasyon yastığınızı ya da sandalyenizi koyun. Seçtiğiniz yerde etrafınızda duracak objeleri size meditatif amacınızı hatırlatacak ve bulunduğunuz ortamı huzurlu, kutsal hissettirecek şekilde düzenleyin. Bunu oturduğunuz alana sevdiğiniz bir çiçek, size huzur veren bir resim, obje ya da birkaç dakikalık okuma yapabileceğiniz en sevdiğiniz manevi içerikli kitaplarınızı koyabilirsiniz. Kendiniz için yaratacağınız bu alanı keyif alarak hazırlayın. Daha sonra meditasyonu düzenli yapabileceğiniz, günlük programınıza uygun bir saat seçin. Eğer sabah erken kalkmayı seven biriyseniz, kahvaltıdan önce meditasyon yapmayı deneyebilirsiniz. Eğer akşam sizin için uygunsa akşam saatlerinde bir zaman seçip meditasyon yapmayı deneyebilirsiniz. Meditasyon yapmaya 10-20 dakika sürecek meditasyonlarla başlayın. Daha sonra daha sık veya daha uzun yapmayı deneyebilirsiniz. Günlük meditasyon egzersizleri yapmak bir süre sonra her gün duş almak, diş fırçalamak gibi gelecektir. Kalbinize ve zihninize düzenli temizlik (arınma) ve rahatlama getirebilir. Bedeninizi çok kasmadan ama dik oturabileceğiniz bir minder ya da sandalye bulunuz. Ellerinizin rahat bir pozisyonda olduğu, kalbinizin sakin attığı, gözlerinizi yumuşak bir şekilde kapattığınız, bedeninizin yeryüzüyle sağlam bir temas kurduğu bir pozisyon alın. Önce bedeninizi hissedin ve bilinçli olarak bedeninizde fark ettiğiniz gerginlikleri birer birer yumuşatın. Alışkanlık olmuş düşünce ve planları bir kenara bırakın. Nefes alıp verişinizin bedeninizde yarattığı hislere odaklanın. Burun deliklerinizdeki, boğazınızdaki serin hava ya da titreşim, göğsünüzün ya da karnınızın inip kalkması gibi, nefesinizi bedeninizde en fazla ve en rahat nerenizde hissettiğinizi anlamak için birkaç derin nefes alın. Daha sonra normal nefes alışınıza dönün. Normal nefes alış verişinizin bedeninizde yarattığı duyuların ne kadar yumuşak bir etkiyle gelip gittiğini hissedin ve bunu hissettikçe her nefesinizle rahatlayın. Birkaç nefeste bir, zihniniz büyük ihtimalle bir yerlere gidecektir. Bunu farkına vardığınızda odağınızdan ne kadar zamandır uzaklaştığınız fark etmeksizin bir sonraki nefesinize odaklanın. Odaklanmaya tekrar dönmeden önce zihninizin az önce nereye gittiğini, “düşünce”, “oradan oraya atlama”, “ses”, “kaşınma” gibi bir kelime ile tanımlayın. Odağınızın nereye gittiğini bir kelime ile yumuşakça ve sessizce tanımladıktan sonra, nazikçe bir sonraki nefesinize dönün. Meditasyona girişte bu durumu bir kelime ile tanımlamak ve tekrar nefesinize odaklanmak sizin için en faydalı adım olacaktır. Otururken, nefesinizin doğal ritmindeki değişikliklere; kısa, uzun, hızlı, yavaş, sert veya kolay nefes almak gibi, müsaade edin. Her nefesle kendinizi rahatlatın. Nefesiniz yavaş ve yumuşak olduğunda odağınızın da nefesiniz gibi özenli ve yumuşak olmasına izin verin. Bir yavru köpek eğitir gibi, odağınızı binlerce kere, nazikçe ve sabırla nefesinize geri getirin. Haftalarca ve aylarca bu egzersizi yaptıktan sonra nefesinizi kullanarak kendinizi rahatlatmayı ve merkezinize odaklanmayı öğreneceksiniz. Bu süreçte kendi içinde değişen, fırtınalı ve sakin günler gibi doğal döngülerle karşılaşacaksınız. Bunu, deneyime dikkatle odaklanınca nefesinizin, zihninizi bedeninizi birbirine bağladığını ve ikisinin de sakinlediğini, rahatladığını göreceksiniz. Nefes ile çalışmak diğer tip meditasyonlar için de altyapıyı oluşturmaktadır. Sakinleme gibi yeni becerilerinizi geliştirdikten ve nefesiniz ile bağlantıya geçmeye başladıktan sonra meditasyonlarınızı beden ve zihin için her seviyede iyileştirme, farkındalık gibi konular için de kullanabilirsiniz. Nefes farkındalığının yaptığınız her şey için ne kadar sağlam bir temel sunduğunu keşfedeceksiniz. Sevgilerimle, Sema *Bu bölüm Jack Kornfield'ın "A Path with Heart" kitabından çevirilmiştir.

Arama Sonuçları

bottom of page