top of page

Östrojenden Korkmalı Mıyım?

Yazarın fotoğrafı: Sema ÖzpekmezciSema Özpekmezci

Östrojenden büyük bir korkutulma görüyorum. Sizlerden, etrafımdan östrojenin ve östrojenin fazlalığının kötü olduğuna dair korkularınızı duyuyorum. Bu nedenle bu konuyu açık açık anlatmam gerektiğini düşündüm çünkü böyle körü körüne bir inanışla olmaz. Her bir damlasına can feda östrojeni artık suçlamayı bırakabilir miyiz? Herkes aynı şeyi tekrarlayıp duruyor.

Östrojenden Korkmalı Mıyım?

Östrojen biz kadınların en değerli hormonu. Bize enerji veren, kemiklerimizi, kalp atışımızı, tansiyonumuzu, insülinimizi, beynimizi, aklınıza gelebilecek her parçayı koruyan, en değerli hormonumuz. Bizim için çok önemli. Yalnız bu östrojenin 3 tane formu var. Estradiol, bizim en çok kullanıyor olduğumuz, yumurtalıklar ve üreme aktifken ürettiğimiz çeşidi. Bu hormonu yumurtalıklarımız üretiyor. Östrojenin bu formu, bizim için hayati önemli, bizi hayatta tutuyor. Bir başka formu, menopoza girdikten sonra adrenal bezlerden, diğer formu da sadece hamilelikte üretiliyor. Herkesin korktuğu östrojen türü ise estradiol. 


Peki neden korkuluyor? 

Vücudumuzda ürettiğimiz her bir hormonun belli bir işleyişi var. Hormon üretilecek, parçalara bölünecek, hücrelere bölünecek, kalanı sistemden atılacak. Bütün hormonların doğru işleyişi bu şekilde. Kalan hormon sistemden atılmadığında depolanıyor. Bu durum östrojen için de geçerli. Östrojeni yumurtalıklarımız üretiyor, vücudumuzda onu bölen 2 organ karaciğer ve bağırsaklarımız, östrojeni bölüp hücrelere gönderiyor. Hücreler alacağını aldıktan sonra kalanın sistemden atılması gerekiyor. Kalanı toksik östrojen oluyor. Sistemden atılmadığında gidip meme dokularına, rahme, yağ dokularının içine gibi vücudun belli bölgelerine gidip yerleşiyor. İşte bizim için zararlı olan östrojen bu. 


Burada en çok dikkat etmemiz gereken karaciğer ve bağırsak sağlığı. Östrojenin bölünmesi, hücrelere gönderilmesi ve bu döngünün her daim devamı için bu iki organın sağlıklı olması gerekiyor. Karaciğer ve bağırsak sağlığı iyi olmazsa, yani biz iyi beslenmez, çok fazla toksine maruz kalırsak, sistemden atmamız gerekeni depolamış oluyoruz. Bize zararlı olan kısım işte burası. Dolayısıyla östrojenden korkmanıza, östrojen arttıran gıdalardan kaçmanıza gerek yok. Düzeltmeniz gereken karaciğer ve bağırsak sağlığı. Yani iyi bir beslenme ve toksinlerden mümkün olduğunca uzak bir yaşam. 


Size östrojen zararlı diyen kişi, eğer dışarıdan maruz kaldığınız toksinleri, beslenmenizi, hareketinizi irdelemiyorsa işte bu daha da zararlı. Bu çok ezbere bir bilgi çünkü. Sağlıklı bir karaciğeriniz ve bağırsağınız olursa keten tohumundan, yeşil çaydan, maydanozdan korkmanız için hiçbir neden yok. Kullandığınız makyaj malzemesinden, yemek pişirme kaplarından, plastik şişe sulardan, çamaşır, bulaşık deterjanlarından, sıktığınız parfümden, kullandığınız pedden daha çok korkmanız lazım. Odağınızı lütfen bozmayın.

Bağırsak mikrobiyatasını bozan paketli gıdadan, hamur işinden, gazozdan, alkolden, en çok da şekerden ve tatlıdan korkun.


Not : Östrojen fazlalığı bir hastalık/bozukluk durumundaysa tehlikelidir. Benim burada bahsettiğim her şey yolundayken korkmamanız.


Sevgilerimle,

Sema



Son Yazılar

Hepsini Gör

2 Comments


chat
Jan 27
Like

chat
Jan 27

Ücretsiz Rastgele Görüntülü Mobil Sohbet Ve Sohbet Odaları Uygulaması.

Like
bottom of page