top of page

Boş arama ile 464 sonuç bulundu

  • Derya Ç. Mutlu Son

    Derya Ç, Yaş 39, Istanbul Hem haşimotolu, hem insülin dirençliydi, hem de birer yaşında üçüz annesi. Derya tam bir süper kadın. 18 Aralık'tan 25 Mayıs'a kadar, 5 ayda hem insülin direncini yok etti, hem haşimotoyu yendi hem de 74 kilodan 58 kiloya indi. İşte başarı hikayesi budur. Ben de bu yolculuğunda ona eşlik etmekten büyük mutluluk duydum.. Programa başlamadan önceki 3 önemli hedefim: İnsulin direncimin düşmesi, tiroidimin normal değerlere dönmesi ve kilo vermek Koçum bana hedeflerime ulaşmam için şu şekilde yardım etti: Nasıl beslenmem gerektiği bana anlattı, uygulamama yardım etti. Insulin direnci ve kilo kontrolü için doğru yöntemi öğretti. Programa başladığımdan beri fark ettiğim en büyük değişim: Glutensiz ve tahılsız beslenmenin bünyeme olan olumlu etkilerini öğrenmek Koçumu şöyle tanımlayabilirim: Bilgili, anlayışlı, sabırlı Bu programı şöyle problemler yaşayanlara öneririm: Insülin direnci olanlar Kolay kilo veremeyenler Sağlıklı beslenmeyi öğrenmek isteyenlere Eklemek istediklerim: Sema süreci benim için kolaylaştırdı. Motivasyonumu sürklı yüksek tuttu. Sürekli takip mekanizması ile cesaretlendirdi. #mutluson

  • Nohut Cipsi

    Bir önceki postumda Mercimek Krakerini anlatmıştım. Onun devamı, malzemeler ortalıktayken aynı tarifi nohut unuyla da yapayım dedim. O ayrı bir macera oldu :) Malzemeler : 1/2 su bardağı nohut unu 3/4 su bardağı su 2 yemek kaşığı zeytinyağı Tuz, kimyon, kişniş Bu sefer nohutu un olarak kullanınca kimyon ve kişnişi de toz olarak koydum. Hepsini karıştırdım. Nohut unu mercimeğin aksine 1'e 1.5 su istedi. İstediğim kıvama ancak öyle ulaştım. Elime yapışmayan, yumuşacık bir hamur. Aynen mercimek krakerinde olduğu gibi elime bir eldiven geçirip, eldiveni de ıslatıp, hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp, avucumda açtım ve ısınmış tavaya attım. Kızarttım diyeceğim sandınız ama değil...Tavada hüsran oldu. Şöyle bir hal aldı :)) Dedim ''Sema, bu tavada olmayacak'' Hemen fırından tepsiyi çıkarttım. Fırını 175 derece turboya ayarladım. Tepsiye bir yağlı kağıt serip üstüne parçaları koydum. Elimle bastırarak incecik yaptım. Bunlar da fırında pişti ve 20-25 dkda kıtır kıtır cipsler oldular. Tadına baa yyıılll dııımm. Bunu da kesin 3 ölçü falan yapmak lazım. Çok çabuk biteceğine eminim :) NOT : Tavada pişmeyip parçalananı da atmadım, yarın içine peynir ve yumurta girerek kahvaltı olacak :) #nohutcipsi #nohut #glutensizkraker #kraker

  • Mercimek Krakeri

    Bugün tuzlu, süper basit, fırın gerektirmeyen, inanılmaz lezzetli bir kraker yaptım. Ben denemek için az yaptım, bilseydim 2 ölçü yapardım. Bu krakerler 5 dakikada biteceğinden size tavsiyem aşağıdaki miktarın 2 veya 3 katı yapmanız. Yazarken uzun ama yapımı çok basit. Malzemeler : 1/2 su bardağı kırmızı mercimek 1/4 su bardağı su 2 yemek kaşığı zeytinyağı Tuz, kimyon, kişniş Kızartmak için : Hindistancevizi yağı, sade yağ (tarifi bu linkte) veya dilediğiniz bir yağ Kırmızı mercimekleri kahve öğütücüsünde çektim. Hemen un oldu. Ben çekerken tane kimyon ve kişnişi de ekledim, beraber çektim ama dilerseniz baharatları toz da kullanabilirsiniz. Kahve öğütücüsünü ben çok kullanıyorum. Bir kere aldım, tepe tepe kullanıyorum. Evde baharat çekmek, tohumları un yapmak için ideal. Koyduğunuz mercimeğin yarısı kadar su güzel bir hamur elde etmenizi sağlıyor. Yağını, suyunu, tuzunu koydum ve hamurum hemen hazır oldu. Ele yapışmayan, yumuşak bir hamur. Elime bir eldiven giydim ve eldiveni ıslattım. Böylece yapışma olmuyor. Elimle aşağıdaki gibi ince ve yuvarlak parçalar yapıp, yanda ocakta ısınmış tavaya attım. Tavada önden 1.5 yemek kaşığı hindistancevizi yağını erittim. Önlü, arkalı pişirdim. Hiç yağ çekmiyor ama ben yine de bir peçete üstüne çıkarttım. Çay tabağından daha küçük bir ölçüde 7 tane çıktı ve 4 tanesi anında bitti :)) Yapmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Dedim ki, benim takipçilerim şimdi kesin sorarlar ''Sema Hn nohut unu ile yapsak olur mu'' diye :) Hazır tüm malzemeler etraftayken ve tavada yağ da duruyorken nohut unuyla da deniyim dedim. Onu da şimdi ''Nohut Cipsi'' olarak ayrı post yapıyorum :) Buraya tıklayarak da ulaşabilirsiniz. Sıcak sıcak yemek en güzeli. 3 tane kalmıştı, saklama kabına koydum. Akşamüstü tadına baktım, hala güzeldi. İlk andaki çıtırlığı yoktu ama yine de enfesti. Yapacak herkese afiyet olsun diyorum. Benim için Pazar sabahlarının gözdesi artık bu :) #mercimekkraker #glutensiz #glutensizkraker

  • Glutensiz beslenme gerekli mi?

    ''Pazar sabahı rüyasında mı gördü'' diyebilirsiniz. Evet, %95 glutensiz beslenip dün gece kebapçıda lavaş yemiş biri olarak bu yazıyı yazmayı rüyamda görmüş olabilirim :) Uzun zamandır aklımdaydı. Glutensiz beslenme ile ilgili çok fazla kararsızlık dolu, endişeli, karışık sorular alıyordum ve etrafımda da görüyorum. Bunu bugün uzun uzun anlatma zamanı dedim. Nereden çıktı bu glutensiz beslenme çılgınlığı? Bulgur pilavı, ekmek seven Türk milleti bununla nasıl baş etsin? Şu topraklarda yaşayan çoğu kişi için en keyifli tabaklardan biri budur. Ben bunu iki gün önce akşam yemeğinde semizotu yemeyi planlarken, markette gezerken bir anda gözüm peynir/ekmek diye dönünce hazırladım. Karbonhidratı da aldım, gluteni de aldım.. ama nasıl? Çünkü ben dengedeyim. Detaylarını size de anlatmak istedim. Her kafadan bir ses çıkıyor. Ekmek çoktan düşman ilan edildi bile. Bulgur yok, makarna yok, poğaça yok, bisküvi yok, yok da yok...Glutensiz beslenme gerekli midir, neden, nasıl, niçin, ne kadar...Glutensiz Beslenme 101, başlıyoruz. Gluten nedir : Gluten buğdayın içindeki proteindir. Yapışkan bir yapısı vardır. Buğday, bulgur, çavdar, arpa ve bunlardan elde edilen herşeyde vardır. Gluten bize ne yapar : Gluten bağırsak florasını bozar. Bağırsak florasının bozulması da bir çok hastalığa davetiye çıkartır. Nenelerimiz glutensiz mi beslendi, hepsi sağlıklıydı : Hayır, Anadolu'da yüzyıllardır buğday beslenmede var. Sorun şöyle oluştu. 1940'ların sonunda, 2. Dünya Savaşı sırasında bir bilim adamı buğdayın verimini arttırabilmek için laboratuvar ortamında genetiğini değiştirdi. Bir araziden 1 buğday alırken verim 10'a çıktı. Bu genetiği değişmiş buğdayın gluteni insanlığın anatomisini bozdu. Tabii aynı zamanda beslenmeye giren çok fazla şeker, sanayinin gelişmesi ve yeme-içme endüstrisinin devasal bir boyuta ulaşması ile hayatımıza giren paketli, koruyucu maddeli ürünler el ele birleşerek bedenleri tahrip eden voltranı oluşturdular. Dikkat ederseniz otoimmün ve kronik rahatsızlıklar son 10-15 yılda coşmuş durumda. Annelerimiz bu tür bağışıklık rahatsızlıkları konusunda daha şanslılar. 1970 ve sonrasında doğanlar bu değişimden en çok etkilenenler oldu çünkü bizim çocukluğumuz ve gençliğimiz bu değişime en çok maruz kalanlar olduk. Glutensiz beslenme neden moda veya ihtiyaç oldu : Artan otoimmün hastalıklarının tedavisinde ilaçlar yetersiz kalınca asıl iyileşmenin besinler ve yaşam kalitesi olduğu ortaya çıktı. Bağırsak sağlığını düzeltmek, iyileştirmek bedeni iyileştirmek için en gerekli adım. Bunu yapabilmek için de bedeni bütün olarak ele alıp bağırsak sağlığına odaklanmak gerekti. Peki bağırsak nasıl iyileşecekti? Öncelikle hücrelerine yapışmış olan glutenden temizlemek lazımdı. Hemen yanında da şekerden ve kimyasallardan. Bağırsakta yaşayan iyi bakterileri beslemek, kötü bakterileri uzaklaştırmak elzem oldu. Bu detaylara fazla girmeyeceğim. Bunları zaten basit bir google araması ile bulabilirsiniz. Ben olayın başka bir yönünü anlatmak istiyorum. Bir şekilde glutensiz beslenmeye geçtiniz, önerildi veya karar verdiniz. Bu aslında ne demek : Bu hayatınızdan bulguru çıkartıp, bedenimize faydalı olan diğer besinleri arttırmak demek. Glutensiz beslenmek demek, glutensiz unları alıp onlardan ekmekler yapıp, poğaçalar, börekler yapıp beslenmememize rutinde böyle devam etmek değildir. Glutensiz unlarla ilgili daha önce yazdğım yazıya da şuradaki linkten ulaşabilirsiniz. Biz Türk halkı olarak ekmeğe, pilava, böreğe, simite çok düşkünüz. Ana mantık bunları beslenmeden çıkartıp, rengarenk sebzeleri, meyveleri, iyi kurubaklagili, iyi yağı, iyi protein kaynaklarını arttırmaktır. Yani vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi buğday ve türevlerinden değil, bir önceki cümlede bahsettiğim besin gruplarından almak olacaktır. Glutensiz beslenme, kahvaltıda glutensiz unla yapılmış 2 poğaça yemek değildir. Miktarlar kişiden kişiye ve gün içinde yediklerimize göre değişse de, 2 yumurta, rengararenk sebzeler ile kocaman bir salata, kavrulmamış kuruyemişlerle, iyi bir peynirle, gerekirse bir meyve ile kahvaltı etmek ve taş gibi doymak demektir. Arada tabii ki insanın canı poğaça, kek de ister ama ''arada'' :) İşte o zaman ''Glutensiz unlar'' yazımda bahsettiğim sağlıklı unlarla bunlar yapılabilir. Vücudumun karbonhidrat ihtiyacını nasıl karşılayacağım : Şurası doğru, vücudun ve beynin enerji için karbonhidrata ihtiyacı var fakat karbonhidratın kaynağı çok önemli. İhtiyacımız olan karbonhidratı zaten sebzeden ve meyveden en iyi hali ile alabiliyoruz. Hiçbir insan vücudunun sabah 2 dilim ekmek, öğlen 4 kaşık pilav, akşam 3 dilim pizza veya tekrar ekmek gibi bir karbonhidrata ve tahıla ihtiyacı yok. Vücudun ihtiyacı olan karbonhidrat sebzeden ve meyveden gelen doğru karbonhidrattır. Buğdayı bırakınca kilo veriyor olabilirsiniz. Bu da daha önce aldığınız günlük kalorinin çoğunun ekmekten/tahıldan olduğunun baş göstergesidir. Eğer o kadar kilo vermek istemiyorsanız, faydalı besin gruplarını arttırmanızı ve bu kalori açığını oradan kapatmanızı öneririm. Buradaki mantık şudur : doymak için tahıl değil, diğer besin gruplarını dengeli olarak tüketmek. Bir kronik veya otoimmün rahatsızlığınız yoksa tahıl grubunu sadece zevk için, arada bir belli miktarlarda kullanmaktır. Peki Pazar sabahı kahvaltısında hiç mi simit yemeyeceğiz : İşte geldik kilit konuya :) Herkes burada kilitleniyor. Glutensiz beslenmeyi bağırsak sağlığınızı iyileştirene kadar, doktorunuzun veya bir uzmanın önerisi ile uygulamanızı öneririm. Hiçbir iyileşme diyeti (Keto, Fodmap, Gaps, Eliminasyon, AIP vs vs) sonsuza kadar yapılmamalıdır. Bunlar ilaç gibi, iyileşme odaklı diyetlerdir. Şahsen ben de öyle yaptım. 2 sene kadar glutenli hiçbir şey yemedim ve bağırsaklarımdaki sonsuz gaz sorununu çözdüm. Hala da %95 glutensiz besleniyorum ama fotoğrafta gördüğünüz gibi %5'de gluten bazen oluyor ama benim bağırsaklarım o kadarını kendisi hallediyor. Bunu deneye yanıla öğrendim. Glutenden kaçış yok. Yine bir yerlerden hayatımıza giriyor, girecek de. Çölyaklı olmadıktan sonra, bağırsak sağlığınızı rutine oturttuktan sonra arada kaçamak şeklinde bir parça börek yediğinizde zaten vücut onu tölere edecektir. Önemli olan rutinde olmaması yani her sabah börek yememek. %90'da temiz ve sağlıklı beslendiğimizde %10'u vücut halledecektir. Kimse %100 sağlıklı beslenemiyor. Bunun için bir dağın tepesinde yaşıyor olmamız lazım. Ki şu dünya şartlarında o bile mümkün değil. Bizim kontrol edemediğimiz etkenler de var. Dolayısı ile ütopik planlar yapmaya, internetten okuduğumuz felaket senaryalarına kapılmaya gerek yok. Ruh sağlığımızı da korumak lazım ama değil mi :) Fakat yine de buğday tercihi yaparken siyez, karakılçık, kavulca gibi Anadolu'nun genetiği bozulmamış buğdaylarını tercih etmekte fayda var. Bunların içindeki gluten, bağırsaklartarafından daha kolay sindirilebilen glutendir. Diyabet, açlık, şeker dengesi ve gluten ilişkisi : Diyabetlilerden çok soru alıyorum. Glutensiz beslenmeye geçiş yaptıklarında (ki her diyabetli glutensiz beslenmek zorunda da değil bence) hipoglisemi yaşamaktan korkuyorlar çünkü gluteni kesince otomatik olarak tahılı da keseceklerini düşünüyorlar. Glutensiz tahıllardan devam edilebilir ama buna da pek gerek yok aslında. Glutenli de olsa glutensiz de olsa tahılların hepsi yüksek karbonhidratlı. Hipoglisemiyi yaratan, fazla insülin salgılatan, kandaki şeker dengesini bozann aslında yüksek karbonhidrattır. Tahıldan yüksek bir beslenmedense, yağdan, proteinden ve iyi karbonhidrattan (sebze ve meyve) yüksek bir beslenme diyabet ve şeker kontrolü için en idealidir. Yukarıdaki tüm anlattıklarım aslında insülin direnci, hipoglisemi, tip2 diyabetle mücadele eden herkes için geçerlidir. İşte bu yüzdendir ki Canan Karatay, Ümit Aktaş, Mustafa Atasoy, yurtdışında Mark Hyman gibi canım Fonksiyonel Tıpçı doktorlar makarnadan, pilavdan, ekmekten uzak durmamızı anlatır durur. Asıl konu dengeleri bozmamaktır. EDIT : Şimdi benim aklıma geldikçe eklemeler yaparım :) Bu ekleme 1..Ekmek yiyecekseniz de mutlaka içeriğinden çok emin olunuz. Marketlerde satılan, şu aralar bir sürü ''uzman'' hesabında gördüğüm ''tamtahıl'' denen, içi koruyucu madde dolu, 6 ay dursa küflenmeyen ekmekleri lütfen yemeyin. Ekşi mayalı, buğdayından, çavdarından emin olduğunuz, geleneksel yöntemlerle yapılmış ekmekleri tercih ederseniz, hem daha uzun süre tok kaldığınızı göreceksiniz hem de nispeten daha faydalı bir şey yemiş olacaksınız. Biraz uzun bir yazı oldu ama bana çok sorulan sorulara bir cevap olarak yazmak istedim. Şayet burada benim aklıma gelmeyen, sizin kafanıza takılan başka şeyler de varsa lütfen yorum kısmına yazın. Elimden geldiğine, bildiğim kadarı ile anlatmak isterim. Herkese harika bir Pazar ve hafta olsun. Çok sevgiler. #glutensiz

  • Anupama K. Mutlu Son

    Kıtalar arası çalıştığımız, Amerika'nın hazır yemekleri arasında sağlıklı beslenme yolunu arayan, 6 ayda herşeyi yoluna koyduğumuz danışanımın başarı hikayesi... Programa başladığımdan beri fark ettiğim en büyük değişim : Yaşadığım en büyük değişiklik görüntüm ve hissettiklerim. Tatlı isteğim çok azaldı ve canım tatlı istediğinde de yapabileceğim sağlıklı seçimleri hayatıma adapte ettim. Koçum bana hedeflerime ulaşmam için şu şekilde yardım etti : Programa uyamadığımda veya kaçamak yaptığımda Sema her zaman bunun üstünde durdu. Her zaman bunları neden yaptığımı konuştuk, nedenini bulmama yardım etti ve hedefimden, planımdam kopmamam için destek oldu. Sema her zaman ulaşılabilir oldu. Her soruma hızlıca cevap vererek, sağlıklı seçimler yapmama yardımcı oldu. Hala Sema ile yaptığımız programı takip ediyorum. Bu programı şöyle problemler yaşayanlara öneririm : Bu programı ve Sema'yı hedeflerini gerçekleştirmek için desteğe ihtiyacı olan herkese öneririm. Kendisi çok sıcakkanlı ve yardımcı. Tüm danışanlarını da ekstradan düşünüyor ve sevgi dolu yaklaşıyor. Ben kendisinden birebir mutfakta yemek pişirme dersi alacak kadar da şanslıydım. Mutfakta yeni bir bakış açısı kazanmama yol açtı. Çok pratik şeyler öğrendim. Sema'yı ayrıca sağlıklı yemekler pişirmeyi bilmeyenlere de öneririm çünkü tarifleri çok basit ve uygulanabilir. Hala, her zaman onun hindistancevizi unlu pancakeini yapıyorum ve en sevdiğim şey! Sema ile çalışmak çok büyük bir zevkti. NOT : Ingilizce'den direkt çeviridir. #mutlusonlar

  • Tok tutan zeytinli kraker

    İkinci nesil tohum kraker yaptım :) Tohum krakeri senelerdir ne çok kez yaptık, yedik. Bu da onun başka versiyonu. Tohumu azaltılmış, kurubaklagil eklenmiş ve yumurtasız hali. Bu kraker nasıl tok tutuyor, size anlatamam. Yanına bir salata ile, 2 tane ile muhteşem doyuluyor. Lezzeti de enfes, çıtır çıtır.. Malzemeler : * 1 sb filizlenmiş yeşil mercimek. Sizin evde hazırda filizlenmiş mercimeğiniz yoksa1/2 su bardağı yeşil mercimeği çok az pişirip suyunu dökün. Hafif yumuşasın yeterli olur. Filizlendirme yapayım derseniz de onun tüm detayları bu linkte var :) * 1/2 su bardağı badem unu (bademleri rondodan çekerek elde edebilirsiniz) * 2 yk yeşil zeytin ezmesi (siyah da olur) * 2 yk kabak çekirdeği içi (çok az rondodan çektim) * 2 yk siyah haşhaş ve susam (opsiyonel, olmasa da olur) * 2 yk chia tohumu, 4 yk sıcak su ile bir kapta şişirip, jel kıvamına getiriyoruz. Eğer chia kullanmak istemezseniz veya yoksa 1 yumurta beyazı da olur. * 2 yk zeytinyağı * Çok az tuz ve 1 çk tatlı kırmızı biber tozu Öncelikle mercimekleri rondodan geçirdim. Püre gibi olmadan, iri kalacak şekilde bıraktım. Sonra diğer tüm malzemeleri katıp yoğurdum. Elde ettiğim hamuru yağlı kağıt serdiğim fırın tepsisine koydum. Ellerimi ıslatıp, parmaklarımla ve avucumun ortası ile bastırarak hamuru yaydım. Elinizin bu noktada ıslak olması çok önemli, yoksa yayılmıyor. İncecik yayılınca bıçakla kestim. Bu kesme işlemin mutlaka pişirmeden önce yapmanızı öneririm. Piştikten sonra bıçakla kesilmiyor, parçalanır. Ancak elinizle kopararak parçalara ayırabilirsiniz. Yandaki halde fırın gönderdim. 170 derece turbo fırında 25 dk civarında pişti. Kıtır olup, kızarmaya başlayınca olmuştur. Her fırının ayarı farklı olduğu için gözlemlemenizi rica ederim. Soğuduktan sonra krakerleri cam bir kavanoza koydum. Planım, tüm hafta sabahları ikişer tane yiyip kahvaltı etmekti ama eşim işten gelince, akşam 5 çayı ile kavanozun yarısını yedi :) Şimdi kalkıp tekrar yapacağım :) #kraker #eliminasyontarifleri #laktozsuz #glutensiz #zeytinlikraker

  • Muzlu Mozaik Dondurma Pasta

    Evde kararmış, olgunlaşmış muz görünce dayanamıyorum. Onu hemen bir hallere sokmam gerekiyor. Geçenlerde bir gece tam yatağa giderken, mutfak masasının üstündeki kararmış muzlar dikkatimi çekti. Buzluğa atacaktım ki smoothielere eklerim diye ama o anda bende bir ışık yandı. Normalde muzu kakaoya bulayıp yemeyi de çok severim. Donmuş muzu da severim. Haydi dedim birleşip Voltranı oluşturalım :) Hani bir dondurma markasının mozaik pastası var ya, inanın ondan daha güzel oldu. Pişirme yok, uğraşma yok, süt ürünü yok, rafine şeker yok ama lezzet çok. Daha ne olsun 😍 Malzemeler : * 6 tane iyice olgunlasmis yerli muzu ezdim. 3 buyuk muz da olur. * 1 yk ham kakao koydum. Dilediğiniz kakao olur. * Bende evde kahverengi pirinç patlağı vardi. 1,5 bardak onu koydum ama 1 sb rondodan çekilmiş fındık veya badem de olur, 1/2 sb rondodan çekilmiş yulaf ezmesi de olur. Instagram'da bu seçeneklerle deneyen herkesinki de çok güzel oldu. Tüm malzemeleri karıştırdım. Bir buzdolabı poşetini kesip düz hale getirdim. Karışımı döktüm ve poşet yardımı ile ince uzun şekil verdim. Poşetle kapladım. Buzluğa attım. Dünden beri eşimle delirerek yiyoruz. Eşim her gün bundan istiyormuş artık 🙈 içine kuru hindistancevizi de çok yakışır bence. Seçenekler sonsuz. Keyfinize ve malzemenize göre bir çok şey eklenebilir. Tadı harika ki ne harika 😍 Yaz geliyor. Dondurma isteyen canlara, çocuklara şipşak hazır... #dondurma #mozaikpasta #sağlıklıtatlı #şekersiztatlı

  • Glutensiz, hamursuz, kinoa pizza

    Şimdiye kadar yaptığım, denediğim en iyi sağlıklı pizza bence bu. Hamur yok, un yok, nişasta yok, maya yok, yumurta yok, yoğurma yok, gluten yok ama kıtır kıtır... Ne kadar basit olduğunu size anlatamam. Tek yapmanız gereken ön hazırlık kinoayi 8 saat suda bekletmek. Yarım sb kinoayı (bu tarif icin alternatif veremiyorum, sadece kinoa ile denedim) 8 saat soğuk suda beklettim. Daha sonra süzüp, 2 yk su, 1 yk zeytinyağı, tuz, kekik, kirmizi biber ile rondodan geçirdim. Biraz uzun yapmanız gerekiyor. 3-4 dk sonra krep kıvamına geliyor. Kıvam alan karışımı, 20 cm çapında yağlı kağıt serilmiş yuvarlak pişirme kabına döktüm. 200 derecede 20 dkda pişti. Altı pişince üsüune salça sos (su ile açılmış 1 tk salça) kaşar, zeytin ve kekik koyup tekrar fırınladım. Üstüne konacak malzemeler sınırsız. Siz dilediğiniz şeyi koyabilirsiniz. Peynir koymazsanız bu vegan pizza bile olur. Kinoa yerken çıtur çıtır ağıza geliyor. Bunu seneleeer önce yapmıştım. Ara ara yine yapıyorum. Tabanı fazla hazırlayıp pişirip buzluğa da atmışlığım var. Canım isteyince çıkartıp, çözdürüp, üst malzemesini ekleyip 2 dk fırına atıyorum. Çok pratik oluyor. Instagram'da bunu yüzlerce kişi denedi, herkes de çok sevdi. Umarım sizler de yapar, beğenirsiniz. Şimdiden afiyet olsun.. #pizza #sağlıklıpizza #kinoa

  • İzmir'de Mayıs Atölyesi

    İki gündür sezon sonu workshoplarını açıyorum. Dün Istanbul bugün de İzmir'i açtım. 12.Mayıs.2018 Cumartesi günü saat 12:00-16:00 arası İzmir'de eğlenmeye ve pişirmeye sizi bekliyorum :) Bu workshop ile yaz tatiline gireceğiz. O yüzden de lokasyon İzmiz oldu :) Orası şaka tabii ama Ocak ayında İzmir workshoplarım o kadar harika geçmişti ki tekrar geleyim dedim. Menü tamamen değişti. Yeni bir kek, kurabiye ve poğaça ile son workshopu yapacağız. Tabii ki hepsi rafine şekersiz ve glutensiz. Katılmak için buraya tıklayabilir veya sorularınız için sema@semasumeli.com adresime mail atabilirsiniz. Rafine şekersiz ve glutensiz ama çok lezzetli atıştırmalıkları birlikte yapmak ister misiniz? Bu atölyede rafine şeker ve gluten kullanmadan sağlıklı tatlılar ve yemekler yapacağız. Pişirdiklerimizi yerken sıcacık çaylarımızla, kahvelerimizle bol bol sohbet etme imkanımız olacak. Bu atölyede öğrendiklerinizle şekeri bırakmaktan ve sağlıklı beslenmekten korkmaya gerek olmadığını göreceksiniz. Sevdiklerinizi de gönül rahatlığı ile besleyebileceksiniz. Bu atölyemi Kocamaar ve Naturelka işbirlikleri ile yapıyoruz. Ürünlerini çok severek kullandığım iki firma da benimle olacak. Yerimiz yine The Chef 4 U , Bostanlı'da. Pişirdiklerimizle hem karnımızı doyuracağız hem de bunları evdeki sevdiklerimize götürebileceğiz. Bu esnada da sizlere bol bol şekersiz ve glutensiz beslenmenin abc'sini, kolaylıklarını, mutfağa uygulanma şekillerini anlatacağım. Yine çok eğleneceğimiz bir çalışma olacağına eminim. Heyecanla bekliyorum :) Mekan : The Chef 4 U Bostanlı/İzmir Gün : 12.Mayıs.2018 Cumartesi Saat : 12:00-16:00 NOT : Gelirken yanınızda hiçbir şey getirmenize gerek yok. İhtiyacınız olan herşeyi biz temin edeceğiz :) Görüşmek üzere :) #sağlıklıyemekatölyesi #atölye

  • 2018 Kış sezonu Istanbul son workshop

    Istanbul için sezonun son workshopunu yapıyoruz. 29.Nisan.2018 Pazar günü saat 13:00-17:00 arası eğlenmeye ve pişirmeye sizi bekliyorum :) Mayıs ayında bir de İzmir yapacağım ve ondan sonra workshoplara yaz tatili vereceğiz. 1.Nisan workshopum doldu ama devamı için çok istek geldi. O yüzden 29.Nisan'ı da açtım. Menü tamamen değişti. Yeni bir kek, kurabiye ve poğaça ile son workshopu yapacağız. Tabii ki hepsi rafine şekersiz ve glutensiz. Katılmak için buraya tıklayabilir veya sorularınız için sema@semasumeli.com adresime mail atabilirsiniz. Rafine şekersiz ve glutensiz ama çok lezzetli atıştırmalıkları birlikte yapmak ister misiniz? Bu atölyede rafine şeker ve gluten kullanmadan sağlıklı tatlılar ve yemekler yapacağız. Pişirdiklerimizi yerken sıcacık çaylarımızla, kahvelerimizle bol bol sohbet etme imkanımız olacak. Bu atölyede öğrendiklerinizle şekeri bırakmaktan ve sağlıklı beslenmekten korkmaya gerek olmadığını göreceksiniz. Sevdiklerinizi de gönül rahatlığı ile besleyebileceksiniz. Artık geleneksel hale gelen Kocamaar işbirliği ile yaptığımız workshopumuzun yeri yine USLA. Herkesin kendine ait çalışma ünitesi ve fırını, ocağı, tüm mutfak aletleri var. Pişirdiklerimizle hem karnımızı doyuracağız hem de bunları evdeki sevdiklerimize götürebileceğiz. Bu esnada da sizlere bol bol şekersiz ve glutensiz beslenmenin abc'sini, kolaylıklarını, mutfağa uygulanma şekillerini anlatacağım. Yine çok eğleneceğimiz bir çalışma olacağına eminim. Heyecanla bekliyorum :) Mekan : USLA Uluslararası Servis ve Lezzet Akademisi - Mecidiyeköy Gün : 29.Nisan.2018 Pazar Saat : 13:00-17:00 NOT : Gelirken yanınızda hiçbir şey getirmenize gerek yok. İhtiyacınız olan herşeyi biz temin edeceğiz :) Görüşmek üzere :) #sağlıklıyemekatölyesi

  • Balkabaklı Tart

    Canım Balkabağı.. Her şekle giriyor valla, aşığım. Şu da en sevdiğim hali..Rafine şekersiz ama çok lezzetli. Balkabağı bitmeden denemek isteyenler için bu tarifi ekliyorum. Ben bugünlerde durmadan balkabağı yiyorum. Yemeği, tatlısı, püresi derken en sevdiğim şeylerden biri. Balkabağı püresii haftalık hazırlıyorum, sonra bir çok şeye kullanıyorum. Püreyi nasıl yapıyorsun derseniz.. 3 dilim balkabağını küçük doğruyorum. Yayvan bir tencereye kabakların yarısına gelecek kadar su ekliyorum. 4 kuru kayısıyı küçük kesip koyuyorum. Bir de kabuk tarçın atıyorum. Kısık ateşte suyunu ekirerek pişiriyorum. Kayısılar tadını suya bırakıyor. Sonra kabaklar o suyu çektiğinde balkabakları tatlı tatlı pişmiş oluyor. Ben bayılıyorum. Dilerseniz balkabaklarını alttaki gibi tatlı gibi yiyebilirsiniz, dilerseniz kuru kayısıylarla ezip püre yapabilirsiniz. Şimdi gelelim tartın tarifine.. Zemini için... 🔺 1 sb badem (fındık da olur) 🔺 3 tane etli kuru kayısı, küçük kesilmiş 🔺 1/2 çk limon kabuğu tozu ve portakal kabuğu tozu (www.naturelkadukkan.com) ben bu ikiliyi tatlılarda çok seviyorum, lezzeti harika ve elimin altinda kolay oluyor ama portakal ve limon kabuğu rendeleri de olur pek tabii ki :) 🔺 3 yk keçiboynuzu özü, bal veya başka pekmez de olur. 🔺 1 yk katkısız, şekersiz fıstık ezmesi (yoksa yerine tahin de olur) 🔺 2 yk chia, 5 kaşık su ile jellestirdim. Bu yapışkanlığı sağlıyor. Keten tohumu da olur. Hepsini rondodan geçirdim, biraz uzun tutuyorum ki bademlerin yağı çıksın. Hamur kıvamı alınca durdurdum, jelleşmiş chia ile bir karıştırma kabında yogurdum. Elimi ıslatarak tart kabının zeminine yaydım. Üstüne de hazırlamış olduğum, buzdolabında hazır duran balkabağı püresini koydum ve buzdolabına kaldırdım. 1 saat sonra yenmeye hazır.. Çok lezzetli ve çok sağlıklı. Ayrıca enerji verici. Spor öncesi, akşamüstü çay yanına tam enerjiler düşmüşken büyük kurtarıcı.. #balkabağı #tart #şekersiztatlı #şekersizkurabiye

  • Beslenme dedektiflerine isyanım var!

    Her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes bir şeyin zararından bahsediyor. Ne yesek ne yapsak ‘’bu da şöyle zararlı’’ diyenler bol bol var maşallah. Çok merak ediyorum herkes bu kadar izole yaşayabiliyor mu? O kadar küçük detaylara takılıyoruz ki ana tabloyu kaçırıyoruz. Bana gelen bazı sorularla örnek vermek istiyorum. Yulafı rondodan geçirip küçültmek zararlıymış Şöyle bir gerçek var. Doğadaki tüm besinleri doğal formunda yemek en sağlıklısı. Buğdayı tane olarak, elmayı elma olarak, domatesi domates olarak..Pişirilen, püre yapılan, ufaltılan herşey doğal halinden birşeyler kaybediyor. Vücudumuz onları sindirirken daha az enerji harcıyor ama bu yüzden yemek mi yapmayacağız? Yapmayın allahaşkına. Yulaf ezmesini biraz daha ufaltma ile azalacak yarar o kadar küçük ki. Siz paketli, işlenmiş ekmek tüketeceğinize yumurtanızın içine rondodan geçmiş yulaf koyarsanız burda azalan faydaya üzülmeyin. Ekmekle kıyasladığınızda yaptığınız tercihin güzelliğine sevinin. Gece spor yapmak zararlıdır. Spor yapmanın saati olmaz. Siz yeter ki yapın. Tabii ki sabah yapılan spor daha iyi oluyor, gün boyu metabolizmanız daha çok çalışıyor ama sabah yapamadık diye hiç mi yapmayalım? Vücudumuzu bundan mahrum mu bırakalım? Spor yapılırken nabız yükseldiği için bu yükselen nabzın uyku kaçıracağı söyleniyor. Zaten spor yapmanın zor geldiği bir toplumuz. Hop bu bahaneye hemen tutunuyoruz. Akşam yapılan spor uyku kaçırmıyor. Aksine hareket ettiğiniz için daha derin ve temiz uyuyorsunuz. Kabartma tozu, karbonat kullanmayalım ama paketli bisküvi yiyelim Kabartma tozu, paketli mayalar biraz kimyasal madde içeriyor. Buna söz yok. Kullanmasak ne kadar iyi olur aslında. Karbonat da kabartma tozunun görevini yapıyor ve daha masum bir seçenek ama onun da içeriği çok temiz denemez fakat evde yaptığımız krakerlerde, poğaçalarda, ekmeklerde kullanıyoruz. Bu sefer ‘’vay efendim kabartma tozu zararlı’’. Bana inanın evde faydalı bir unla kendi yaptığınız kabartma tozlu poğaça marketten aldığınız paketli sunta bisküviden, pastaneden aldığınız içinde ne olduğu belli olmayan yağlı, beyaz unlu poğaçalardan yüzlerce kat daha iyidir. Örnekler bunlar gibi çoğalır gider. Bir de bunlar devamlı sosyal medyada yazılınca hepimizin kafası karışıyor. Sırf bu yüzden sağlıklı beslenmek çok komplike gözüküyor ve nereden başlayacağımızı bulamayıp tamamen boşveriyoruz. Devamlı bu detaylara takılanlar acaba kendileri bir fanusun içinde mi yaşıyor? Şu anda tükettiğimiz tüm sebze meyvelerde tarım ilaçları had safhada. Maalesef bizim çiftçimizde bunları denetlemek, az kullanmak gibi birşey yok. Tüm baklagiller ilaçlı. Kurubaklagil içinde en fazla tarım ilacını tutan yiyeceklerin başında geliyor. Hayvan endüstri deseniz zaten içler acısı. Hayvanların beslendiği mamalar kimyasal dolu. Tavuklar oksijen almıyor, yürümüyor. Balıklar çitfliklerde hiç yüzemeden mama ile büyüyor vs vs.. Bence yulafın un haline gelince zararlı olmasını değil de bunları konuşalım. Genel tabloda nasıl beslenmeliyiz? En azından çiğ yenen herşeyi, tüm süt ürünlerini, tahıl ve kurubaklagilleri organik almaya çalışmanızı tavsiye ederim. Evet pahalılar biliyorum ama sağlık gittikten sonra milyonlarınız olsa geri getiremiyor. O gün AVM’de beğendiğiniz bir ayakkabıyı almazsanız, bir gece dışarıda az yemek yerseniz bir aylık normal sebze-organik sebze bütçe farkını zaten çıkartmış olursunuz. Herşeyin doğalını yemeye çalışın. İşlenmiş, paketlenmiş ürünleri evinize dahi sokmayın. Paket üstü okumayı alışkanlık haline getirin. Tuzlu ürünlerde bile şeker, glikoz şurubu var. Paketli ürünlerin hepsinde anlayamadığımız E’ler, koruyucu maddeler var. Bol sebze, meyve, kurubaklagil tüketin. Kurtuluşumuz doğada. Herşeyin en doğalını tüketin, daha da fazla detayını düşünüp kendinizi çıkmazlara sokmayın. Hayatınızından ve yediklerinizden zevk alın. %90 temiz beslendiğinizde %10 da kendinize şımarma payı bırakın ki devam edebilmek için gücünüz olsun. Bugün biraz şikayet ettim ama uzun zamandır bunu yazmak istiyordum. Sizlerden o kadar çok soru geliyor ki kafa karışıklıklarını biraz aydınlatmak istedim. Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim. NOT : Bu yazım www.hthayat.com daki köşemde 14.07.18 tarihinde yayınlanmıştır. #isyan #beslenmededektifliği

Arama Sonuçları

bottom of page